MOSSAD tetikte: İran'ın nükleer programının lideri evinde öldürüldü!

İran ile İsrail arasında süregelen gerilim, bu kez Tahran sokaklarına taşındı. İran’ın nükleer programında kritik görevler üstlenen bilim insanı Dr. Sayyed Mohammad Reza Seddighi Saber, başkentte düzenlenen bir suikast sonucu yaşamını yitirdi. İran basını, saldırının arkasında İsrail gizli servisi MOSSAD’ın olduğunu öne sürüyor.

Suikastla gelen şok: İran basını MOSSAD'ı işaret etti
İran'ın İngilizce yayın yapan devlet kanalı Press TV, suikastın başkent Tahran’da gerçekleştiğini duyururken; Khabar Online isimli yerel haber kaynağı saldırının, Saber’in memleketi Gilan’daki Eşrefiye ilçesinde bulunan baba evinde yapıldığını bildirdi. Bazı kaynaklarsa saldırının Tahran'ın merkezi noktalarından Ferdowsi ile Vali Asr caddeleri civarında gerçekleştiğini iddia etti.

Bilim insanının oğlu da önceki saldırıda öldürüldü
Olaydan sadece birkaç gün önce, Dr. Seddighi Saber’in evine düzenlenen saldırıda 17 yaşındaki oğlu Mohammad Reza Seddighi Saber hayatını kaybetmişti. İran güvenlik güçleri, yaşanan saldırıların bağlantılı olduğunu değerlendirerek geniş çaplı bir soruşturma başlattı.

ABD yaptırım listesindeydi
Dr. Saber’in adı, iki ay önce ABD Hazine Bakanlığı’nın yaptırım listesine alınmıştı. Gerekçe olarak ise, İran'ın nükleer silah geliştirme faaliyetlerinde aktif rol oynaması gösterilmişti. Uluslararası basında Saber, özellikle “sempatik patlayıcılar” üzerine yaptığı çalışmalarla tanınıyordu.

Nükleer araştırmaların merkezindeydi
Dr. Seddighi Saber, İran Savunma İnovasyon ve Araştırma Örgütü’ne (SPND) bağlı Shahid Karimi Grubu'nun başkanlığını yürütüyordu. Bu grup, nükleer patlayıcı cihazların geliştirilmesi üzerine uzmanlaşmıştı. Bilim insanının ölümü, İran’da hem siyasi hem de bilimsel çevrelerde derin yankı uyandırdı.

İran'dan Mossad iddiası, İsrail sessiz
İranlı yetkililer, suikastın doğrudan Mossad tarafından organize edildiğini iddia ederken, İsrail makamlarından şu ana kadar herhangi bir resmi açıklama yapılmadı. Uzmanlar, bu suikastın bölgede daha büyük çaplı çatışmaların önünü açabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.