Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Belçika’daki Dışişleri Konseyi toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada, "İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatması son derece tehlikeli olur ve hiç kimsenin yararına olmaz" dedi.

AB Yüksek Temsilcisi Kallas: "Hürmüz Boğazı’nın kapatılması son derece tehlikeli olur"

Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin dışişleri bakanları, İran ile İsrail-ABD arasındaki çatışmaların gölgesinde Brüksel’deki Dış İlişkiler Konseyi Toplantısında bir araya geldi. Katılımcı bakanlar, İran ve Orta Doğu, Gazze’deki insani durum, İsrail ile ilişkiler ve Ukrayna gibi meselelerin ele alınacağı toplantı öncesinde basına açıklamalarda bulundu. AB Dış İlişkiler Konseyi Toplantısı öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Kallas, bugünkü toplantıda, Orta Doğu ve İran konusunun geniş bir şekilde ele alınacağını açıkladı. AB Yüksek Temsilcisi Kallas, "Bakanlar, büyük ölçüde diplomatik çözüme odaklanmış durumda. Ayrıca, muhtemel bir misilleme ve gerginliğin tırmanmasına ilişkin endişeler çok büyük. Özellikle de İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatması son derece tehlikeli olur ve hiç kimsenin yararına olmaz" dedi.

"İran bizimle konuşmaya istekliyse bu fırsatı değerlendirmeliyiz"
AB’nin diplomatik çözüm girişimlerine değinen Kaja Kallas, "Cuma günü İran Dışişleri Bakanı ile görüştük. İran, nükleer konuların yanı sıra Avrupa’yı ilgilendiren daha geniş güvenlik meselelerini de görüşmeye hazır olduğunu söyledi. Bu süreci sürdürmemiz gerekiyor çünkü nihayetinde uzun vadeli bir bakış açısıyla diplomatik bir çözüm şart" diye konuştu.
Avrupa’nın İran ile Kapsamlı Ortak Eylem Planı olarak bilinen nükleer anlaşma çerçevesinde somut bir role sahip olduğunu ve yakında süresi dolacak yaptırımların geri getirilmesini içeren bir mekanizmanın da devreye girebileceğini ifade eden Kallas, "İran bizimle konuşmaya istekliyse bu fırsatı değerlendirmeliyiz" ifadelerini kullandı.
İlerleme olmaması halinde ani tepki olarak yaptırımların yeniden devreye alınmasını öngören bir mekanizma olduğunu ifade eden Kallas, "Bu da İran ekonomisinin iyi durumda olmayacağı anlamına geliyor. Bu, İran halkı için iyi değil. Herkes, İran’ın nükleer silah sahibi olmaması gerektiği konusunda hemfikir. Bu hedefe ulaşmalıyız" şeklinde konuştu.

"ABD’nin de bu sürece dahil olmasını istiyoruz"
Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, Avrupalı diplomatların Cuma günü Cenevre’de İran’a ABD ile doğrudan müzakere etmeye istekli olmaları gerektiğini söylediklerini belirtti. Wadephul, "İran, sadece Avrupa ile müzakere etmek istediğini söylüyor ve bizler de bunu olumlu bir işaret olarak değerlendiriyoruz, fakat bunun yeterli olmadığını ifade ediyoruz. ABD’nin de bu sürece dahil olmasını istiyoruz" dedi.

"İran, nükleer silaha sahip olduğunda dünyanın bunu kabul etmeyeceğini bilmelidir" dedi.
AB üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarının bugünkü toplantıda Orta Doğu’daki mevcut durumu görüşeceklerini ifade eden Wadephul, Gazze Şeridi’ndeki durumun da hala görüşülmesi gereken bir konu olduğunu, çünkü buradaki insani durumun kabul edilemez olduğunu söyledi. Wadephul, ABD’nin İsrail ile ortaklık anlaşmasını askıya almasına gerek olmadığına inandığını ve İsrail ile iyi ilişkilerin korunması gerektiğini de sözlerine ekledi.

"Orta Doğu’da gerginliğin tırmanması yıkıcı olur"
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot ise İran’da rejim değişikliğine yönelik teşebbüslere ilişkin uyarıda bulunarak, Orta Doğu’da gerginliğin tırmandırılmasının bölge için yıkıcı olacağını ve küresel istikrar açısından ciddi sonuçlar doğuracağını söyledi. AB Dış İlişkiler Konseyi Toplantısı öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada Barrot, İran’ın nükleer programının İsrail, bölge ve Avrupa için varoluşsal bir tehdit olduğunu ifade etti ve İran’a durumu daha da kötüleştirecek adımlardan kaçınma çağrısında bulundu.
Cenevre’de Cuma günü İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile yapılan ve Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul ile İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy’nin de katıldığı toplantıya göndermede bulunan Barrot, Avrupa’nın İran ile müzakere alanı açmak için gerekli tecrübe, yetkinlik ve bilgiye sahip olduğunu söyledi.

"İsrail, insan haklarını açıkça ihlal ediyor"
AB ile İsrail ilişkilerine de değinen Barrot, İsrail’in Gazze Şeridi ve Batı Şeria’daki adımlarıyla insan haklarını açıkça ihlal ettiğini söyledi. Barrot, AB dışişleri bakanlarının bu durumun sonuçlarını temmuz ayında yapılacak bir sonraki toplantıda ele alacaklarını, fakat ayrıntıya giremeyeceğini ifade etti. Barrot, Fransa’nın iki devletli çözümün önünü açacak şekilde, kolektif olarak atılacak bir adımla Filistin devletinin tanınması yolunda ilerlemeye hazır olduğunu da ifade etti.
OGÜNhaber