Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Karneler, sadece belli bir müfredatın sınav kağıdına dökülmüş halidir. Bu nedenle çocuklarımızı notlarıyla değil, gösterdikleri çaba, sabır ve gayretle değerlendirmeliyiz" dedi.

TESK Başkanı Palandöken: "Çocuklarımızı notlarıyla değil, gösterdikleri çaba, sabır ve gayretle değerlendirmeliyiz"

Türkiye genelinde yaklaşık 20 milyon öğrenci ve 1 milyonu aşkın öğretmeninin 2024-2025 eğitim-öğretim yılını tamamlaması nedeniyle Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken yazılı bir açıklama paylaştı.
Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı 20 milyona yakın öğrenci ile 1 milyonu aşkın öğretmen için yaz tatilinin başladığını belirten Palandöken, "Karne heyecanı yaşayan tüm öğrencileri gönülden kutluyor ve hepsinin ülkemiz için başarılı işlere imza atacağına yürekten inanıyorum. Her öğrencinin öğrenme süreci farklıdır. Bu yüzden çocuklarımızı yalnızca notlarla değerlendirmek doğru değildir. Karneler, sadece belli bir müfredatın sınav kağıdına dökülmüş halidir. Bu nedenle çocuklarımızı notlarıyla değil, gösterdikleri çaba, sabır ve gayretle değerlendirmeliyiz. Başarısız öğrenci yoktur. İlgi, destek ve doğru yönlendirmeyle her çocuk büyük başarılara imza atabilir. Yeter ki çocukların içindeki cevherler doğru bir şekilde dışarıya yansıtılabilsin" şeklinde konuştu.

"Aileler, çocuklarını esnafın yanına yönlendirerek hayatı tanıma fırsatı sunabilir"
Yaz tatilinin öğrenciler için hayatı mahalleden öğrenmek için bir fırsat olduğunu dile getiren Başkan Palandöken, "Eskiden yaz tatillerinin sadece dinlenme zamanı değil, aynı zamanda hayatı öğrenme mevsimiydi. Çocuklar sabah erken saatlerde mahalle bakkalının kepengini açmasına yardım eder, fırında poşet taşır, berberin yanına çırak olurdu. Bu küçük sorumluluklar, onların hem iş disipliniyle tanışmasını sağlar hem de emek vermenin kıymetini öğretirdi. Bugün belki bir nostalji gibi görünse de, bu tür deneyimler çocukların karakter gelişimi için hâlâ son derece değerli. Bu yaz tatilinde de imkânı olan aileler, çocuklarını mahalle esnafının yanına yönlendirerek onlara hayatı yerinde tanıma fırsatı sunabilir. Bu deneyim belki de çocuklarımızın hafızasında iz bırakacak en anlamlı yaz anısı olur" diye konuştu.

"Aileler, çocuklarıyla daha çok zaman geçirip yanlarında olduklarını hissettirmelidir"
Çocukların karne hediyesi olarak pahalı armağanlar yerine anlamlı deneyimlerle ödüllendirilmesi gerektiğini vurgulayan Palandöken, "Karne hediyesi olarak çocuklarımızı sinema, tiyatro gibi kültürel ve sanatsal etkinliklerle buluşturmak hem onların gelişimine katkı sağlar hem de aile bağlarını güçlendirir. Ayrıca tatil boyunca müze gezileri, doğa yürüyüşleri, tarihi mekan ziyaretleri gibi etkinliklerle hem eğlenmeleri hem de öğrenmeleri mümkün olur. Aileler çocuklarıyla daha çok zaman geçirip, onları dinlemeli, duygularını paylaşmalı ve her koşulda yanlarında olduklarını hissettirmelidir. Çünkü çocukların en çok ihtiyaç duyduğu şey sevgidir, ilgidir, güvendir" ifadelerini kullandı.
OGÜNhaber