Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, "Bölgede kalıcı bir istikrar için Türkiye, İran, Mısır ve Pakistan arasında savunma paktı oluşturalım. Bu birliktelikle caydırıcı gücü hızlıca geliştirelim ve genişletelim" dedi.

Yeni Yol grup toplantısı

Yeni Yol Partisi grup toplantısı düzenlendi. Grup toplantısında konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, "Uyuşturucu ile Mücadele Kampanyası" projesi ile çok önemli bir çalışmaya imza attıklarını belirterek, "Türkiye, ’uyuşturucu trafiğinde’ artık sadece bir güzergah değil, bir merkez haline de geldi. Kontrolünüzdeki medyayı, STK’ları seferber edin. Valilere, Emniyet Müdürlerine, Jandarma Komutanlarına, Başsavcılara bu iş kökten çözülene kadar uykuyu yasaklayın. İktidar yöneticiler, iktidar olduğunuzu biliyoruz! Zira akademisyene, öğrenciye, gazeteciye, siyasetçiye, KHK’lıya yeten o gücünüzü defalarca gördük. Ama ne gariptir ki o kudret, bir türlü uyuşturucu tacirlerine, çetelere, mafyaya, sanal kumar baronlarına yetmiyor! Gazetecilerin değil baronların peşine düşmelisiniz" ifadelerini kullandı.
İsrail İran çatışmasına değinen Arıkan, "’Rejim değişikliği’ cümleleri boş yere ağızlardan çıkmıyor. İstikrarsız bir İran amaçlanıyor, parçalanmış bir coğrafya amaçlanıyor, Siyonizm’e, emperyalizme boyun eğmiş bir Ortadoğu amaçlanıyor. Kısaca yıllardır hayalini kurdukları Büyük Ortadoğu Projesi planlanıyorlar. Bölgede kalıcı bir istikrar için Türkiye, İran, Mısır ve Pakistan arasında savunma paktı oluşturalım. Bu birliktelikle caydırıcı gücü hızlıca geliştirelim ve genişletelim. İktidara sesleniyorum, asıl bugün Büyük Ortadoğu Projesine ’one minute’ deme vaktidir. Nihayet geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada, ‘endişe duymaya başladığını’ ifade etti. Tehlike bu kadar kapımıza dayanmışken, bizim Dışişleri Bakanlığımızın daha yeni ‘endişe’ etmeye başlaması ülkemiz için ‘endişe’ vericidir. Endişe etmekte geç kalmadınız mı? Biz endişe edip, Kürecik’i, İncirlik’i kapatın derken neredeydiniz"1 şekl,inde konuştu.
İklim Kanun teklifine işaret eden Arıkan, "Bölgemiz yanıyor, coğrafyamız yanıyor, ekonomi yanıyor, çiftçimiz, asgari ücretlimiz, emekçimiz, emeklimiz yanıyor. Ama iktidarın işçiymiş, emekliymiş, çiftçiymiş böyle bir gündemi yok. Türkiye’de bütün sorunlar çözülmüş gibi, yangından mal kaçırırcasına; dün Meclis’in gündemine iklim kanununu getirdiler. Üç ay önce, aziz milletimizin tepkisi üzerine çekmek zorunda kaldıkları iklim kanununu, tek bir virgülüne dokunmadan geri getirdiler. Bu kanunun Meclis tatile girmeden önce çıkmasını sermaye grupları istiyor, enerji baronları istiyor, para babaları istiyor, küresel şirketler istiyor. Arkadaşlar getirilen ‘iklim kanunun’ iklimle doğayla çevreyle falan alakası yok. İklim düzenlemesini dert ettikleri için değil, piyasa düzenlemesini dert ettikleri için getirdiler. Çevre kaygısıyla değil, baronlara söz verdikleri getirdiler. Türkiye’yi fosil yakıt bağımlılığından kurtarmak için değil; Türkiye’nin enerji lobilerine bağımlılığını artırmak için getirdiler. Asıl amaç çevreyi doğayı korumak da değil, asıl amaç küresel şirketlerin ve sanayileşmiş devletlerin menfaatini korumaktır. Kısacası biz bu iklim kanununda yokuz. Biz bu dayatmaya bu oldu bittiye karşıyız" diye konuştu.
OGÜNhaber