Devletin siyasal yüzü, aktif aktörü Devlet Bahçeli

Diyor ki:
“Son birkaç yıldır iktidarın gideceğini yazıp duruyorsun. Ama AKP hala iktidar ve Erdoğan hala Cumhurbaşkanı…”

Yıl 1878’ler…
Namık Kemal’e diyorlar ki:
“Yahu Üstad!
Sen yıllardır “Vatan elden gidiyor/Batıyoruz” deyip duruyorsun… Bak, hiçbir şey olmuyor. Durum, olduğu gibi devam edip gidiyor…”

Namık Kemal:
“Beyler!
Bu Mehmet Ağa değil ki; akşam ölsün sabah dört Müslüman omuzuna alıp götürüp defnetsin.
Müsaade edin 600 yıl yaşayan bir devletin 50 yıl da can çekişmesi sürsün!”


Günümüze gelirsek;
100 yıllık Cumhuriyetin çeyrek yüzyılını yöneten bir iktidar…
Fazla söze ne hacet…

Ama bana göre;
AKP, nasıl geldiyse öyle gidecek…
Ekonomik krizle geldi… Kötü ekonomiyle gidecek.
—2002’de…
İktidarı, Sosyal Demokrat/Merkez Sağ ve Milliyetçi siyasetten devraldı,
Şimdi… Sosyal Demokrat/Merkez Sağ/Milliyetçi siyasetin yeni versiyonuna devretmek zorunda kalacak.
—2002’de…
Bahçeli, AKP’ye “gel gel” demiş; Siyasal İslamcılık iktidara gelmişti,
Şimdiyse… Aynı Bahçeli, “bye bye” diyecek; Siyasal İslamcılık iktidardan gidecek...

Devlet denen mefhum böyledir; sabırlıdır… Bekler bekler…
Ama bir an var; o an gelince de, mutlaka harekete geçer.
İşte o anda…
Bahçeli devreye girer… Olanı bitiren, yeniyi getiren olur.
Bahçeli, ismi gibidir…
Devletin dediğini işitir…
Onun için aslolan devlet ve devletin ne istediği veya neyi istemediğidir.

Siyasette…
Bahçei kime hasımlık etmişse; o büyümüştür.
Misal; 2015’lere kadarki AKP…
Bahçeli’nin desteklediği tükenmiştir.
Misal; 2016’lardan sonraki AKP…
Bahçeli ve MHP için… Her parti eşit mesafededir.
Misal; son 5-6 aydır DEM Parti’ye karşı sergilenen siyaset…
Bahçeli ve MHP’nin… Hiçbir zaman oy/baraj altı kalma veya çok vekil çıkartmak gibi bir derdi olmamıştır.
Misal; 2002 seçimlerinde Meclis’e girememeleri…
Şimdilerde… Öcalan’a “Kurucu Önder” diyerek “Terörsüz Türkiye Projesini” başlatmaları…

Atasözlerini pek sevmem… Ama bazen işe yarar ve kullanırım…
“Dostunu yakın tut ama hasmını daha yakın…”
Bu sözden hareketle;
Bahçeli ne zaman ki AKP’ye yakınlaştı… Destek verir konuma geçti; işte o zaman Erdoğan için malum sonun taşları döşenmeye başlandı.
Devlet böyledir…
Sabırlı davranır… Ve öyle ki; bazen sabrıyla taşı bile çatlatır.


Tarih 28 Ekim 1923... Akşam…
Yer Çankaya Köşkü…
Atatürk konuklarına diyor:
“Efendiler! Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz…”
Sizce, bu fikir Atatürk’ün aklına birkaç aydır mecliste hükümet kurulamadığı için; bir anda mı geldi?
Tabi ki hayır…
1919’da… Samsun’a çıktığı andan itibaren vardı ama sadece vaktini beklemesi gerektiğini iyi biliyordu.
Yani sabır sabır sabır…

Devlet hayatında… Siyasette en önemli husustur sabır.
İktidara gelirken de… İktidarı düşürürken de; vaktini bekleyebilmek, sabredebilmek en önemli özelliktir.
Ki sabır konusunda… Devletle de, Devlet Bahçeli’yle de kimse yarışamaz!

Yani?
Yani demem o ki:
—Ahali yanlış diyor… Ama CHP’li belediyelere yargısal taciz devam ediyor,
—82 yaşındaki bir anne… Merhamet dileniyor; AKP’lilerin bile rikkatine dokunuyor… Ama Murat Çalık hala tutuklu ve hala süründürülüyor,
—Terörsüz Türkiye Projesi… MHP ve Bahçeli, bekasal bir hayat-memat meselesi diyor… Ama iktidar, …mış gibi yaparak ipe un sermeye devam ediyor,
—Ahalinin ekonomisi perişan… Gelir dağılımı hiç olmadığı kadar bozuk… Ama iktidarın umurunda olmadığı gibi… Üstüne üstlük, her şey güzel olacak diyerek; verginin vergisine vergi koyuyor…
Tüm bunlar olurken ve bu kadar olumsuzluğa rağmen…
İktidar cenahında dolu dizgin bir rant ve taht kavgası yaşanıyor.
Bunun anlamı nedir?
Bu iktidarı halk var etti… İktidar da, bu destekle müesses canavarları yok etti.
Ama sonra… Maalesef kendi eliyle kendi canavarlarını yarattı.
Ve şuanda… İktidar bu canavarlara tutsak…


Bu ne demek?
Erdoğan ve iktidarı… Zihnen ve fiilen kontrolü kaybetti.
Siyaseten, aleyhine olan gelişmeleri bile engellemekten aciz…
Acaba
Son günlerde popüler olan bazı yargı mensupları… Gerçekten, muhalefetin iddia ettiği gibi iktidarın kılıcını mı çalıyor yoksa iktidarın kılıcı gibi görünüp iktidarın siyaset kılıcını “çalarak”, iktidarı savunmasız mı kılıyorlar?
Olur mu? Olur…
Daha önceleri olmadı mı?
Burası Türkiye ve Türkiye’de olmaz olmaz…
Bu ise… Malum son yakın demektir.
Artık… Kim bilir belki yarın, belki de öteki gün…

Tüm bunlardan sonra söylemezsem olmaz:
Devlet ve Devlet Bey ne yapıyorsa mutlak doğrudur, tartışılamaz demiyorum.
Son tahlilde… Devlet denen mefhum, hatadan münezzeh insanlardan müteşekkil olmadığı gibi; adı Devlet olan Bahçeli de bir insandır ve her insan gibi hatadan münezzeh değildir.

Günün Sözü Benden
Erdoğan, siyaset adına devleti yönetiyor,
Bahçeli, devlet namına siyaset yapıyor…

OGÜNhaber