1945’de, savaş sonrası, meşhur Nürnberg mahkemelerinde, ele geçirilen Nazi kodomanları yargılanmıştı.
Sonuçlar tarihte belli.
Ben, Nazi subay ve yöneticilerinin savunma hallerini, belki binlerce kez, belgesellerde izlemiş, okulda ders olarak okumuştum.
Suçları belli, suçları sabit kim var, kim yoksa, hepsi suçlarını sonuna kadar inkâr etmiş, katliamlardan, ki bizzat emir verenler dahi, haberleri olmadığını iddia etmişlerdi.
Hoş, mahkeme sonuçlarını hiç etkilememiş olsa da, alayı aptala yatmış, hiçbir isnat edilen suçları üzerlerine alınmamışlardır.
Sonuna kadar inkar ettikleri gibi, bazıları da; “bu soruyu muhatap almıyorum” diye savunma yapmışlardır.
Bunu da çok yakın geçmişte birisinden duyduk.
Nazi subayları, bitmek bilmeyen kibirlerini bırakmamış, dönemlerinin bittiğini idrak edememiş, nasılsa bir şekilde yırtarız hesabı ile hareket etmişlerdi.
Ancak onlar için, son değişmedi.
Daha önce binlerce insana reva gördükleri gibi, bir kasap kancasında asıldılar.
Bugün, CHP’nin içinde kurulmuş bir suç örgütü var.
Gün geçtikçe başka skandallar ortaya çıkıyor, iğrenç detaylar ortaya çıkıyor.
Yolsuzluk nasıl yapılır, adeta ansiklopedisi yazılmış, rüşvetin, kara para aklamanın bin bir yolu varmış, gördük, görüyoruz, gördükçe iğreniyoruz.
Peki tüm bunlar olurken, dışarıda kalanlar ne yapıyorlar?
İnkar, inkar üstüne inkar.
Bu öyle hallere varıyor ki, inkar etmek için yalan uyduruluyor, neredeyse aynı dakika ellerinde patlıyor, bitmiyor, daha da komik durumlara düşüp, sıvıyorlar.
Koskoca siyasi parti tam bir sirke dönüştü, herkes bir tarafı ile gülmeye başladı.
Ne yazık değil mi?
Ne itibarları kaldı, ne inandırıcılıkları.
Halbuki demokrasilerde iktidar ne kadar önemli ise, muhalefet de bir o kadar önemlidir.
Ancak şu anki durumda, ortada bir muhalefet yok.
Kendi dertleri ile başıbozuklukları ile, içlerine düştükleri bataklıkta cebelleşen bir siyasi parti müsveddesi kaldı.
Görünen o ki, ne belediyeleri, ne vekilleri, ne parti yönetimi...
Akçeli işler ile kirlenmeyen kalmamış, hepsi bir şekilde, birbiri ile iltisaklı, tam bir labirent.
Bu soruşturma, daha kaç dalga atar, bilemem, ama bildiğim bir şey var ki, her dalga bir diğerinden iğrenç, her gün bir başka Yolsuzluk ortaya çıkıyor.
Yine görünen o ki, telaffuz edilen 560 Milyar lira, şimdiye kadar Aysbergin sadece görünen yüzüdür.
Bu kadar alengirli, saklı gizli işlerin altında, para meselesinden başka daha neler döndü, neler konuşuldu, nelerin planları yapıldı?
Elbette bunlarda araştırılıyordur, bundan hiç şüphem yok.
Çünkü çok pis kokular geliyor.
Biz, devlet içinde devlet olmak isteyenleri daha evvel de gördük, sonlarını da biliyoruz.
Neticede, alenen belli olanları inkar etmek, evet zanlının, sanığın savunma hakkıdır.
Fakat, işbirliği yapıp, itiraf eder, iyi hal gösterir ise, yargıya yardımcı olur ise, bu da verilen cezanın oranını elbet farklı kılar.
Sadece hatırlatmak istedim...
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam