Biz ne yaşıyoruz be arkadaş?

Aradı…
Her zamanki gibi… Öznesiz cümlelerle konuşmaya başladı…
Hoşuma gitti araması… Benim de soracaklarım vardı…
Girizgâh babında… Havadan sudan bahsettikten sonra… Bir boşluk oldu ve soruyu yapıştırdım:
“İttifak-ı Cumhur ve Cenah-ı İktidar ne yapar? Ufukta ne var?”
Bekliyordu zaten…
Muzipçe gülümsedi…
Şifre çözdürür gibi sadece başlık vermeyi… Çok sever…
Çok sıkıştırırsan da… Zeki Müren’e “Paşam” denmesinin hikâyesini anlatır hemen…
Ama hissettim… Söyleyecekleri vardı…
Oradan buradan… Sosyolojinin psikolojisinden…
Emniyet’ten Adalet’ten… Bahçeli’nin en kritik anlarda attığı belirleyici adımlardan…
Bahsetti, bahsetti…
Ve sonra da, “her şeyi ben mi söyleyeceğim hocam! Sen de altını doldur artık!” deyip şöyle finalledi:
“Öfke mantığı gölgelerse…
Kervan yolda düzülmeye çalışılırsa…
Güvensizlik tavan yaparsa… Birisi de çıkar; yeni ortak belirlemeye başlar…”
Ve ekledi:
“Şüphe düştüyse… Adamı rahatlatırlar hocam…
Algı operasyonu iki ucu keskin bıçak gibidir… Rakibi vurma ihtimalin yüzde 50… Ama Bumerang Etkili… Yani karavana şansın yok…
Ya vurursun ya da kendini vurursun…”
Ne demek istedi? Anlatayım…
—İktidarın öfkesi mantığını kör ederken… Toplumsalın öfkesi patlamaya başladı…
Bu psikoloji… İktidar camiasında,
Kızgınlık ve kısmen de olsa ayrılık şeklinde kendini gösterirken…
Karşıtlarda…. Muhalif kesimlerde…
Öfke… Organize öfke ve nefret rengine büründü…
Buna rağmen,
İktidar, bir özeleştiri yapmaya yönelmedi. Bilakis… Korku silahını çekti…
—İktidar, kendi tabanında tepki yükseldikçe… Muhalif kesimlere daha da sertleşti…
Kendi tabanında kopuş yaşandıkça/Halk desteği azaldıkça… Mantıktan uzaklaşıp daha da öfkelendi… Yüklendikçe yüklendi…
—Başta ekonomi olmak üzere… Tahammül edilmez, karanlık, kirli ve zehirli bir iklim oluştu…
Sonrası malum…
İmamoğlu’na gözaltı… Ahalinin sokaklara çıkması… Boykot vb. gibi gelişmeler…
Bir nevi toplumsal öfkenin dışavurumu… Öfke patlaması…
Toplumsalın tepkisine… İktidar cenahı da şaşırdı ama durmadı…
İddiasına mesnet bulamadıkça daha da hırçınlaştı…
Turpun büyüğü… Dananın kuyruğu… Ebenin örekesi gibi… Metaforik söylemselliği artırdı…
İşe yarayacak olsa… Kütahyalı’yı… Fizanlı’yı… Bağdatlı’yı tutup getirecek,
Aşikar veya gizli tanık yapacaklar…
Utanmasalar… Delil ve tanık toplamak için ödüllü ilan verecekler…
Durum… Tam da, yolda kervan düzme durumu…
***
Bahçeli... Anahtar kişi…
Yoksa… Yavuz Ağıralioğlu’nun da ilham kaynağı Bahçeli miydi?...
Neyse… Konuyu dağıtmayayım…
İktidarı korkutan tek şeyi… Erken Seçim kozunu elinde bulunduran kişi…
Doğrudan iktidara yönelik mesajlar vermeye başladı:
İmamoğlu diyerek… İvedi yargılama diyerek… Uzatma, savsaklama, tavsatma diyerek…
Adeta “Stratejik Muğlaklık” konseptine müsaade etmem” dercesine…
Şu mesaj net:
—Benim başlattığım “Terörsüz Türkiye Gayesi” bir devlet projesidir,
İktidarın başlattığı 19 Mart Süreci… Bir siyaset mühendisliğidir…
—Ben, Türkiye derdindeyim,
İktidar, iktidarına halel gelmesin derdinde…
—Ben, “Cumhur İttifakı”na muvafık ve mutabık davranıyorum,
İktidar, ittifakı işine geldiği gibi yorumluyor…
Acaba dedim…
“Ufukta ne var?” diye sorduğum dostum, “Güvensizlik tavan yaparsa… Yeni ortak da belirlenir” derken;
“Gizliden gizliye… MHP ile CHP arasında görüşmeler yapılması… Yeni bir dönemin kodlarının oluşturulması” gibi bir imada mı bulundu ki diye düşünmekten de kendimi alamadım.
Kaldı ki,
Sözünü bitirirken, “Bahçeli ile iktidar arasında Katolik nikahı yok ki… DEM Parti ve Öcalan’la bile bir angajman oluşturulabiliyorsa…” demesi ve “Unuttun mu; geçmişte Bahçeli-Ecevit ortaklığı da olmuştu…” hatırlatması, doğrusu oldukça manidar geldi…
***********
Neden Şimdi?
Kıbrıs…
Bayram değil seyran değil…
Türkî Cumhuriyetlerden dördü Güney Kıbrıs’a büyükelçi atıyor… Kuzey Kıbrıs’ı yok sayıyor…
Garip bir şekilde… Kuzey Kıbrıs’ta başörtüsü sorunu yaşanıyor… Laiklik mitingi yapılıyor…
Tam bu esnada…
İki buçuk sene önce öldürülen Falyalı’nın muhasebe müdürü olduğu söylenen bir adam çıkıyor… Ve ifşalara başlıyor:
Rüşvet… Kumar… Yolsuzluk… Kasetler…
İsimler isimler isimler… Süleyman Soylu’dan Hakan Fidan’a… Ömer Çelik’ten Fuat Oktay’a… Binali Yıldırım’a kadar… Bir sürü isim…
Rüşvet vardır veya yoktur… O kısmı beni aşar ama iktidar kurmaylarının hedefe koyulması hiç normal değil…
Garip bir şekilde… Konu, Özgür Özel’in de gündemine giriyor veya girdiriliyor… Hiç ama hiç normal değil…
Buradan hareketle;
Neden şimdi?
Ya da,
Acaba… Birileri Kıbrıs üzerinde bir ameliyata girişti de… İktidarı sıkıştırmak mı istiyor?
Acaba… Rüşvet bahane şantaj şahane mi?..
*************
Erken Seçim
Bahçeli’den son dakika açıklaması ve iki vurgu:
Birincisi;
“Seçim vaktinde olacak…”
Normalde… Bittabi ki, seçim zaten vaktinde olur.
Ama eğer,
Israrlı ve peşpeşe söylenme ve vurgu ihtiyacı hissediliyor ise… Kuvvetle muhtemeldir ki… Söyleyen de söylediğine pek de inanmıyor demektir…
İkincisi;
Bahçeli… CHP ve Özgür Özel eleştirisini iyice sertleştirdi…
2013-2014’ler… Bahçeli’nin, Erdoğan ve AKP eleştirisi sertleşmiş ve zirve yapmıştı…
Çok geçmeden…
MHP-AKP işbirliği başladı…
Acaba,
Tarih tekerrür mü edecek?
Öyle kritik ve belirsizliği bol bir zamandayız ki… Bahçeli’nin “seçim vaktinde olacak” sözünü “siyaseten/siyasetin gereği” olarak söylemediğini kim iddia edebilir…
Ben derim ki… Bahçeli’nin ilk sözüne de bakmayın, son sözüne de bakmayın…
Net olan tek şey: Bahçeli her an her şeyi yaşatabilir…
*********
Son bir Husus
Ay sonunda, PKK’nın fesih kongresi yapacağı söyleniyor…
Kaynak DEM Parti yöneticileri…
İlginç bir şekilde… Ufak-tefek gecikmeler… Geciktirmeler dışında her şey yolunda gibi…
Ama aklıma hep şu cümle gelir:
Her şey yolunda gibiyse… Bir şeyler yolunda değil demektir.
Hele de… PKK-Terör gibi katı kronike hale gelmiş bir sorunun hallinde… Her şeyin bu kadar kolay oluyor olması… Veya olacak olması… Hayatın olağan akışına bile aykırı…
Umarım… Tam da örgüt bu kararı almışken;
Süreci akim bırakacak… Hatta gündemden düşürecek… Hatta ve hatta kaotik bir hava oluşturacak… Olağandışı/ekstrem veya infial uyandırıcı bir şeyler yaşanmaz/yaşatılmaz!..
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
egemen tuna