"Kim derdi ki seninle bir gün ayrılacağız?"

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu…
Dördüncü dönemdir üst üste başkan…
Bugüne kadar bir tek olumsuz laf edilmediği gibi; Halide Edip gibi görüldü, övgüler dizildi…
Topuklu Efe… Yiğit kadın… Çalışkan başkan…
Kadınlarımız için başarı örneği…
İktidara rağmen kazanabilen kadın…
Daha neler neler…
CHP’den istifa edip AKP’ye geçti…
Sen misin bunu yapan; ortalığa saçılmaya başladı günah galerisi…
Hem de CHP’liler tarafından…
Topuklu Efe topukladı…
Suç örgütü lideri İhsan Aktaş ile en çok çalışan başkandı…
Fos ve korkak çıktı…
Dağ fare doğurdu… Menfaati için bizi sattı…
Gözü hep yükseklerdeydi… Evliliği bile zaten hırs evliliğiydi…
Tespit-1 CHP’ye:
Madem böyle birisiydi…
Fenomen haline getirdiğiniz başkanın sicili madem kabarıktı ve madem siz de bunu biliyordunuz; bugüne kadar neredeydiniz…
Veya bugüne kadar neden görmezden geldiniz?
Siz de…
Pek çok vekil ve başkan transferi yapmadınız mı?
Size gelenler olunca iyi/hoş/güzel de; sizden gidince tu kaka mı?
Tespit-2 Özlem Çerçioğlu’na:
Ne oldu Özlem Hanım…
Yiğitlik/Efelik buraya kadar mıydı?
2022’de… Nazilli Belediye Başkanı AKP’ye geçince; “hakkımı helal etmiyorum” diyecek kadar büyük tepki koyuyordun…
İki yılda ne değişti?
Sahte Efe miydin yoksa fazla çiğ yedin de karnın mı ağrıyordu?
Eğer iktidar seni sıkıştırdıysa…
Eğer “bize gelmezsen hapse gidersin” dediyse ve bir hanımağa gibi “gider paşa paşa yatarım gerekirse…” diyecek omurgaya sahip değilsen; bari hem partinden hem başkanlıktan istifa ediyorum deseydin…
Daha az haysiyetsiz olmaz mıydı?
Tespit-3 AKP ve İktidara:
Neredeyse daha bir yıl önce… Yani Yerel Seçimlerden önce…
AKP’den ayrılıp başka partilerden başkan adayı olanlara zübük diyordunuz.
Vekil veya belediye başkanı transferini büyük ahlaksızlık olarak görüyordunuz.
Ne oldu?
Ne değişti de, zübük ve ahlaksızları transfer etmeyi maharet ve güçlenerek yola devam sayabiliyorsunuz?
Halktan oy alamayınca, şantajla, halktan oy alanları partiye almayı nasıl başarı olarak görebiliyorsunuz?
Üstelik,
Eğer bu başkanlar suç işlemişse; AKP’ye geçince affa mazhar oluyor ve hiç suç işlememiş gibi sütten çıkmış ak kaşığa mı dönüşüyor?
Sizin ahlak anlayışınız, idarecilik mantaliteniz ve “…hırsızlık yapan kızım Fatıma da olsa kolunu keserim” diyen peygamber inancınız bu mudur?
Bu bile,
Yani kazanılamayan belediyeleri dalga-dümenle ele geçirmek… Zaaflar üzerinden siyaset yapmak… Başarı olarak görülür hale geldiyse; vay ki vay AKP’nin haline…
Tek kelimeyle;
Acziyet izharı…
Eskiden…
Bize gel… İktidar imkanlarına kavuş ve seçmenlerine daha iyi hizmet et… Daha başarılı görün denirdi.
Bize gel… Sana bakanlık verelim diye siyasi rüşvet önerilirdi.
Ama şimdi?
Alenen “Ya benimsin ya hapissin” gibi şantaj ve tehdit yöntemi benimsendi.
İlklerin, ilkelerin partisi AKP’den yine bir ilk ve yeni bir ilke…
Evvel yok idi; iş bu rivayet de yeni çıktı…
AKP’ye son soru:
Şu veya bu şekilde başka partinin seçilmişlerini alınca seçenleri de alabileceğini sanıyor musun?
Bugüne kadar bunun bir örneği görülmüş mü?
Eskiden…
AKP, Kuruluş Yıldönümü hediyesi olarak projeler ve halkı mutlu edecek müjdeler verirdi.
Şimdiyse…
Ayartı sorası çalıntı belediye başkanlarını muştu olarak sunuyor…
Açıkçası… Bundan on yıl önce… AKP’nin bu hallere düşeceğini düşümde görsem inanmazdım…
Ama şimdi?
Artık asla olmaz demem. Bugünün AKP’sinde olmaz olmaz…
Ama…
Kim ne derse desin…
Özlem Çerçioğlu’nun AKP’ye geçmesi büyük transfer… Yılın transferi…
Fener’in GS’den Emre Belezoğlu’nu alması gibi bir şey valla…
Tespit-4 Tüm Siyasete:
Al birini vur ötekine…
Kim neden şaşırır; ben de ona şaşıyorum!
Tüm bu olanların tek bir izahı var:
Siyasetin tek bir rengi var… Gri…
CHP’nin AKP’den… MHP’nin DEM Parti’den bir farkı yok.
Hepsinin rengi aynı…
Dün de böyleydi… Bugün de böyle ve yarın da böyle olmaya devam edecek.
Türkiye’de siyaset…
“Halka hizmet Hakka hizmet” demagoji ve hamasetiyle soslu… Haz-rant ve hedonistik bir siyasettir.
“Ama böyle siyaset yapmayanlar da var” diyorsanız; istisnalar kaideyi henüz bozamadı; öyle olanlar da tekaüte zorlandı maalesef…
Böyledir bu ülke…
Bendensen Topuklu Efe’sin… Gidersen topukların kırılsın…
Bizimlesin, Jeanne d'Arc’sın… Gittin, yakılacak kadınsın…
Böyledir bizde…
Kahramanlıkla müptezellik arası bıçak sırtı gibidir…
Siyaset ihanete müthiş bir gerekçedir…
Ya benimsin ya hapissin…
Aydın’ı alamasam da, Aydınlıyı tıpış tıpış bana gelmek zorunda bırakırım.
Her yol saraya çıkar…
Birileri…
Hatta ben bile… Özlem Çerçioğlu’na “yakıştı mı?” Kendine Erdemliler Hareketi diyen AKP’ye “bu nasıl bir erdemlilik?” falan diyorum ama konu siyaset olunca; benim dediklerim de dahil, tüm laflar; laf-ı güzaf…
Konu siyaset olunca… İlke-milke, Erdem-merdem hak getire…
Neyse,
Uzatmayayım, Aydın havası olsun…
**************
Topuksuz Efe’den Özgür Özel’e
Vakit tamam, seni terk ediyorum
Bütün alışkanlıklardan öteye…
Sen bir suydun sen bir ilaçtın
Hoşça kal canımın içi hoşça kal…
Özgür Özel’den Topuklu Efe’ye
Niye gittin elin oldun, boynumu sen bükük koydun
Uydun ellerin sözüne yüreğime keder koydun.
Duvağın kalsın yüzünde, durmadın ki sen sözünde,
Gelinlik kefenin olsun, muradın kalsın içinde…
Günün Sözü Charles Bukowski’den
Ormanlar yok oluyordu;
Ama ağaçlar baltaya oy vermeye devam ediyordu.
Çünkü sapı tahtadandı ve kendilerinden sanıyorlardı…
İşin Özeti
Ahali geçim, siyaset koltuk derdinde…
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Herkes gibi
Zehra oz