Masayı kim devirecek veya masanın altında kim kalacak?

Konu:
Terörsüz Türkiye Projesi…
Ve Meclis’te kurulan komisyon…
Partilerin pozisyonu:
—MHP ve DEM Parti…
Projenin mimarları… Masanın sahipleri…
Proje Bahçeli’nin jübile maçı… Olmazsa olmazı… Siyaset üstü politikası ve en tavizsiz konusu…
—DEM Parti ve Öcalan…
Bu defa oldukça ihtiyatlı… Zamanın ruhunun, konjonktürün ve harici gelişmelerin kendilerden yana olduğunun farkındalar…
—AKP ve Erdoğan…
“Komisyona tamam ama ayaklarım geri geri gidiyor” havasında… Hala isteksiz ve hala “…ya iktidarıma mal olursa…” kaygısında…
Mecbur kaldı… Daha doğrusu Bahçeli mecbur etti.
—CHP ve Özgür Özel…
CHP bekledi bekledi… Umuma açık şekilde; “Ne olursa katılırım veya neden katılmam” sorularını hem sordu hem cevapladı.
Hem iktidarın isteksizliğini ve hem de CHP’yi sokmak istediği pozisyonu iyi öngördü.
“Komisyonda kararlar nitelikli çoğunlukla alınmalı” şartını kabul ettirdi.
İktidar mı kabul etti?
Bence hayır… Mecbur kaldı.
—Özgür Özel…
Açık, net, yalın… Bagajı yok, çiğ yemenin karın ağrısından uzak…
İçindeki dilinde…
Olanı olduğu gibi anlatıyor… Yanlışa yanlış, kötüye kötü derken; partili veya iktidar ayrımı yapmıyor.
“Yolsuzluk yapan CHP’liyse de AKP’liyse de Allah belasını versin!” diyebilmenin huzuru içinde…
Komisyonla ilgili…
Kendini CHP’nin sahibi sanan ağır abilere…
Müzmin muhaliflere…
Özel’e siyaset telkin eden çok bilmiş solculara rağmen; “Terörün bitmesine kim karşı çıkabilir!” prensibinden hareketle; “Komisyona gireriz. Ülkesel politikalarımıza ters bir şey olursa da çıkarız. Bu komisyona girmek Allah’ın emri veya çıkmak dinden çıkmak değil ki!..” mealinde anlatarak…
Doğruyu veya daha az kötü olanı özgüven içinde dile getirebiliyor.
—Devlet ve MİT…
Bence… CHP’nin nitelikli çoğunluk şartı Bahçeli ve MİT Başkanı tarafından kabul ettirildi.
İktidar ve Erdoğan’a kalsa… Katılmaması için her şeyi yapardı.
Neden?
Çünkü
Bu komisyonda sayısı en fazla ama eli en zayıf olan AKP’dir.
Peki, komisyonda ne olabilir?
Şöyle bir tablo aklıma gelmiyor da değil:
Acaba
MHP-DEM Parti-CHP ve hatta DEVA-GELECEK-YENİDEN REFAH-SAADET PARTİSİ de dahil… AKP’ye rağmen ve hatta AKP’yi dışlar gibi bazı kararlar alınabilir mi?
Öyle ya; amaç, eğer Terörsüz Türkiye… Ve bunun ilacı demokratik zemin ise,
Ve dahi bahsettiğim partilerin de en müşterek yanı Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve demokratik çözüm ise… Olur mu; olur valla…
İktidarın… Söylemde demokrat eylemde otoriter haline bakınca;
Komisyonda oluşacak demokratik bir ortam; iktidarı rahatsız etmez mi peki?
Etmez diyemem…
Böyle olursa… İktidar masayı devirir mi?
Deviremez… Çünkü Bahçeli de iktidarı devirir…
Ama boşa düşürmeye… Tavsatmaya çalışır mı? Çalışmaz diyemem.
Yani?
Yani bu komisyon… İktidarın aslında istemediği; dişini sıkarak kabul etmek zorunda kaldığı… Millet alışverişte görsün misali bir kerhenliktir.
Bahçeli için ise… Cebine koyduğu ve sabırla beklettiği yumruğunu çıkartma ve aşketmenin artık vaktidir!..
*****************
Grev ve Erteleme
TÜRK-İŞ ve başkanı Ergun Atalay…
İktidara yakın mı; çok yakın.
Artık onun da canına tak etmiş olmalı ki; grev kararı alabildi.
Ama Cumhurbaşkanı’nın erteleme kararını görünce…
Sorular sorular sorular…
Acaba
Kapalı kapılar ardında… Ergun Atalay “ben artık işçileri ve uhdemizdeki diğer sendikaları tutamıyorum. Böyle giderse prestijim paspas olacak” dedi ve iktidar da “sen grev kararı al; biz bir gün kala erteleriz. Se de topu bize atar itibarını kurtarırsın. Sonra da bir geceyarısı önerisi getirir işi bitiririz” demiş olabilir mi?
Şahsen…
Ertelemeye ben hiç şaşırmadım… Hatta gerekçesine bile…
Bu ülkede… Boğazda yıkımı yapılan lokanta/kafe ve pastacı için haber yapılmasına mahkemelerce erişim engeli getirilirken…“Milli güvenlik” gerekçe gösterilebiliyor ise…
Grevlerin engellenmesinde/ertelenmesinde… “Milli güvenlik” hayda hayda gerekçe gösterilir…
Daha siz durun; Hele şu Terörsüz Türkiye Komisyonu iktidarın istemediği bazı kararları alacak olursa; işte o zaman görün bakalım “Milli güvenlik” nelerin nelerin gerekçesi olacaktır!
******************
Özgür Özel ve TUSAŞ
Özel TUSAŞ’ı ziyaret etmiş… Övücü sözler söylemiş.
Bu ziyaret…
Acaba
Kazan’a giderken “geçerken uğradık” ziyareti mi, bir tesadüf mü yoksa MİT Başkanı’nın, Özel’i ziyaretiyle ilintili mi?
Yoksa bu ziyaret,
Özgür Özel’den Erdoğan’a;
“İktidar devletin sahibi değildir,
Devletin sahibi herkestir, hepimizdir,
TUSAŞ bu devletin stratejik bir kurumudur,
O halde biz de TUSAŞ’ı ziyaret eder ve devlet adına sahip çıkarız!” mesajı mıdır?
******************
Tesadüftür mü?
Sahtecilik operasyonu…
Binlerce lisans/önlisans ve 400 adet doktor/doçent/profesör diploması verilmiş…
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturması devam ediyor…
Haberi duyunca…
Birkaç manidar soru geldi aklıma:
Acaba
—İmamoğlu diplomasını iptal eden ve kamuoyunu bir türlü ikna edemeyen iktidar… “İmamoğlu’na özel bir husumet yok! Sahteciliğe karşı topyekün bir savaş açtık!” algısı oluşturmak için mi bu operasyon başlatıldı?
—Eğer öyleyse,
Karşımızda kurumsallaşmış/organize bir sahtecilik var. Bunca zamandır aklınız neredeydi?
Yeni haberdar olduysanız bu bir yönetim zaafı… Zaten haberdar olup da; yeni müdahale ettiyseniz bu bir yönetim ihaneti değil midir?
—Yoksa
Bu operasyon… İmamoğlu’na çekilen diploma operasyonu sonrası… İktidarın bilgisi haricinde; devletin kimi etkili kurumlarınca iktidara çekilen bir gözdağı operasyonu mudur?
Ki bahse konu sahte diplomalılar ifşa edilirse… Kahir ekseriyetinin iktidara yakın isimler çıkacağı kuvvetle muhtemeldir…
—Bu arada,
Sahtecilik soruşturmasının… Sansasyon ve politizasyondan uzak kalmaya/temiz kalmaya çalışan Ankara Başsavcılığı tarafında başlatılması tesadüf müdür?
Böyle bir olay… İstanbul’da vuku bulmuş olsaydı; İstanbul Başsavcılığı aynı inanç ve kararlılıkla, ötesini berisine bakmadan soruşturma açar mıydı?
Acaba
—Şu andan itibaren… Bu soruşturmayla ilgili Ankara Başsavcılığı örtülü baskılara maruz kalacak mı?
Birileri,
—Gizlilik kararı aldıracak mı? Soruşturmanın kapsamı sahteciliği üretenlerle sınırlı tutulup… Sipariş sahiplerini/Sahte ürün alanları hariç tutmaya çalışacak mı?
Günün Sözü
İktidarın koyunu, Komisyonla çıkacak Bahçeli’nin oyunu…
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
egemen