Erdoğan’la özdeşleşen meşhur söz:
Nereden Nereye…
Bakalım nereden nereye gelmişiz:
AKP ve Erdoğan,
Ne diyerek yola çıktı?
Demokrasi… Sandık… Adalet… Halk iradesi…
Nasıl iktidar oldu?
Demokrasinin en büyük nimeti serbest seçimler sayesinde…
İktidar olunca dirençle karşılaştı mı?
Evet…
TSK… Yargı… Ve kendini devletin sahibi gören bazı müesses yapılardan müthiş bir direnç gördü.
Nasıl aştı ve muktedir oldu?
Demokrasi… Hukuk/Adalet… Eşitlik ve ekonomik refahı savunarak…
Hatta çok sıkıştığında… Demokratik seçimlerle halka giderek…
DEM Parti…
Ne dedi?
Kürtlerin demokratik ve kültürel hakları…
İnkar ve asimilasyon politikasına son…
PKK ve Öcalan’ın ise,
Sol sosyalist söylemler ve terörizasyon…

Kürt Siyasal Hareketi (bugünkü DEM Parti) sözcüleri teröriste terörist demiyor; “gerilla” diyorlar… Ve hatta “sırtımızı dağa yasladık” demekten imtina etmiyorlardı.
Erdoğan iktidarı… DEM Partiyi ve hatta DEM’lilerle görüşen CHP’yi bile “terör işbirlikçisi” olarak görüyordu.

Geldik günümüze:
AKP iktidarı… İktidarda kalmak için demokrasiye, hukuka, ekonomiye bedel ödetiyor,
Kürt Siyasal Hareketi(DEM Parti) ve Öcalan ise… Herkes için demokrasi, daha çok adalet ve daha çok refah diyor.

AKP iktidarı… Otoriterleşme eğilimi gösterirken,
DEM Parti ve Öcalan… Demokrasisiz barış olmaz diyor…

AKP iktidarı… Türlü çeşit gerekçelerle muhalefeti içeri tıkarken ve CHP’li belediyelere kayyım atarken,
DEM Parti ve Öcalan… Kayyım atamalarına ve yargı tacizine son diyor.
Nereden nereye…

Kimi AKP mensupları… Hayalden öteye geçemeyecek ütopik ümmetist devletçi söylemler dile getirirken,
Bir zamanlar Kürdistan iddiası olan DEM Parti ve Öcalan… Demokratik cumhuriyeti savunuyor ve harici amaçların felaket olacağını söylüyor.
Nereden nereye…

DEM Parti ve Öcalan’ın… Bir iktidara karşı, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bekasını,
Demokratik Cumhuriyeti,
Anayasal zemini,
Ve tüm vatandaşlar için adaleti savunacağını düşümde görsem inanmazdım…
AKP İktidarları sayesinde… Hayaldi ama bu da gerçek oldu!

**************

15 Temmuz Törenleri
Törenlerde Atatürk Posteri asılmamış…
Şaşırdım mı? Tabi ki hayır…
Ama ne var?
İktidar cenahının bazı siyasetçi, yazar ve yorumcularında; “Sadece Türk bayrağı vardı. Siyasi partilerin afiş ve flamaları yoktu” gibi… Atatürk’ü kategorize etmeye/sıradanlaştırıp önemsizleştirmeye dönük izahı bile izahsız izahlar var.

Başta CHP olmak üzere, iktidar karşıtı bazı siyasetçi yazar ve yorumcularda ise… İktidarın Atatürk’e bakışını bile bile… Asılmayan Atatürk posteri üzerinden “Nasıl asılmaz ki!” tepkili, “En Atatürkçü benim” algılı… Siyasi pozisyon oluşturma çabası var.
İkisinin de birbirinden bir farkı yok aslında…

Sadece şunu söylemek istiyorum:
Bazılarının yarattığı Sol-Kemalist Atatürkçülük travmasına,
Bazılarınınsa doğrudan anti-Atatürkçülüğüne/Atatürk husumetine rağmen… Bu ahali, politizasyondan uzak ve ortak değer şeklinde Atatürk ve Atatürkçülüğe zaten gereği gibi sahip çıkıyor.

Misal:
AKP’li Eski Bakan Beşir Atalay’ın Araştırma Şirketinin yaptığı araştırmada…  İktidar ve CHP’ye rağmen Türkiye’de Atatürkçülüğün yüzde 80 kabul görmesi…
Her iki tarafa da mesaj şu:
Milleti kendi haline bırakın!..
Bu millet, Atatürk’ü nasıl seveceğini, nasıl sahipleneceğini veya nasıl eleştireceğini çok iyi biliyor.

**********

Terörsüz Türkiye ve CHP
Özgür Özel:
“12 arkadaşımız kent uzlaşı nedeniyle hapiste. Onlar Öcalan ile yurt uzlaşı yaptılar. Sen ilk önce kent uzlaşısında belediye meclislerinde yer alan arkadaşları dışarı çıkaracaksın.
Kayyum atadığın belediyeleri geri vereceksin, sonra katkı yapılacak."

CHP medyası ayaklandı!
“Sen misin bunu diyen! Sen nasıl böyle diyebilirsin!”
Peki de… Ne diyecekti?
“Terörsüz Türkiye’ye karşıyım… Koşulsuz reddediyorum… Karşıyım karşı” mı diyecekti!
Kaldı ki,
Sebebi/kaynağı veya itici gücü ne olursa olsun… Terörün bitmesine karşı çıkılır mı hiç!
Yav kardeşim!
Özgür Özel elli tane parametreyi düşünmek zorunda… Boş atıp dolu tutmak gibi bir lüksü yok.
Adam siyaset yapıyor… Ve iktidara gelmek istiyor.

Bu toptan reddiyeciliği bırakın artık!
“Küçük olsun benim olsun” yaklaşımı…  Bu partiyi 47 yıldır cam tavana mahkum etti.
Hiçbir şey yapamıyorsanız; bari yürüyen atın başına vurmayın!
Eleştiriden önce “47 yıldır biz nerede yanlış yaptık” diye özeleştiri yapın.
Sonra da eleştirecekseniz bari yapıcı eleştiri yapın!

*********

Terörsüz Türkiye Projesi… Bahçeli ve Erdoğan
Bu proje bölgesel gelişmeler çerçevesinde… Türkiye için çıkış ve çöküşten uzaklaşma projesidir.
Abartılı bulabilirsiniz ama…
Bu proje, “mevzubahis vatan ise gerisi teferruattır” yaklaşımının Bahçeli ve MHP nezdinde vücut bulmuş halidir.
Siyaseten bakarsak;
Bu proje, Bahçeli’nin Erdoğan’a uzattığı bir siyasi haysiyet ve itibar simididir.
Çok şey söylenebilir;
“Yabancılar dayattı… Konjonktürün getirisi… Zamanın ruhunun gereksinimi” gibi gibi… Bir sürü şey söylenebilir.
Tüm bu ve benzeri rezervlere rağmen…
Terörsüz Türkiye Projesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin iç ve dış güvenliği için kesinlikle faydalıdır. Ve an itibariyle alternatifi yoktur.
Bahçeli, MHP ve Devlet nezdinde… Terörsüz Türkiye Projesi gayrı kabili rücu bir projedir.
Bana göre,
Bahçeli, devletin hatrına Erdoğan’a sabır gösteriyor… Yutkunuyor ve devletin selameti için elindeki kozlarla Erdoğan’ı icbar ederek sahil-i selameti hedefliyor.
Ama iktidar maalesef günü ve iktidarı kotarma derdinde…
Eğer ki,
Tüm özveri ve sabrına rağmen… Bu proje akamete uğrama riskiyle karşı karşıya kalırsa;
Bahçeli’nin, Özgür Özel’e el edip… Erdoğan’a bye bye demesi kuvvetle muhtemeldir.
Neden?
Bu proje… Türkiye Cumhuriyeti Devleti için olmazsa olmazdır!..  Ve başarılı olmaya mecbur ve mahkumdur!

***********

Mahkemenin Erişim Engeli Kararı
İstanbul’da… Boğazda birkaç mekânın birkaç eklentisine belediye yıkım kararı almış.
Balıkçı… Pastacı… Hotel filan…
Gazeteciler bunu haber yapmış...
Bu esnada Sulh Ceza Hakimliği “Haberlere erişim engeli getirilmesi” kararı vermiş.
Gerekçesi oldukça manidar:
“Milli güvenlik ve kamu düzenin korunması…”

***********

Günün Sözü
Winston Churchill:
“Demokrasi çok kötü bir rejimdir; ama daha iyisi yoktur.”