Bu ışıltılı hayâli ben seçtim

Bu ışıltılı hayâli ben seçtim

Bazı oyunlar vardır ki tiyatro salonuna değil, kalbinizin avlusuna kurulur. Seyirlik olmaktan çok, birer hatıra defteri gibi açılır önünüzde. Tiyatro Kedi’nin “Bu Işıltılı Hayâli Ben Seçtim” oyunu, işte tam da böyle bir çalışma... Bir insanın yalnızca sahnenin değil, hayat denen büyük oyunun da aktörü olduğu bir yolculuğun samimi, içli ve derinlikli bir anlatısı. Hakan Altıner’in 55 yıllık tiyatro serüveni, seyircinin gözünde sadece bir oyuncu biyografisine değil; aynı zamanda Türk tiyatrosunun son yarım yüzyılının panoramik bir temsiline dönüşüyor. Bu oyun, bir dönemin ruhunu taşıyor ve bu oyunda evreler, olaylar, kişiler anlatılmıyor adeta yaşatılıyor.

Hakan Altıner: Tiyatronun Sakin Emektarı

Hakan Altıner, oyunculuğun yanı sıra yönetmenlik, yapımcılık ve tiyatro yöneticiliği alanlarında da derin izler bırakmış bir sanat insanı. İBB Şehir Tiyatroları ve Tiyatro Kedi çatısı altında yıllarca sahneye koyduğu oyunlar, Profilo Kültür Merkezi ve Akatlar Kültür Merkezindeki konstrüksiyonlar salt bir repertuvar zenginliği değil; aynı zamanda bir kültür politikası ve bir teatral direnişin sessiz ama ısrarlı örnekleri oldu. Tiyatroya gönül veren onlarca genç oyuncunun ustası, ustaların sevdiği yol arkadaşı ve sahneye aşkla bağlı bir aydın olan Altıner; geçmiş ile gelecek arasında köprü kuran az sayıdaki oyunculardan, Türk tiyatrosunun kıymetli emekçilerinden biri...

Onun sahnedeki varlığı, bir metodun değil, bir hayat biçiminin izlerini taşıyor. Ne tam anlamıyla Stanislavski ne de bütünüyle Grotowski... Altıner’in tiyatrosu, kendi yolunu açmış bir “hâl tiyatrosu”: Sade, gösterişsiz ve yapmacıksız. “Bu Işıltılı Hayâli Ben Seçtim”de de bu sahicilik, oyun boyunca izleyiciyle kurulan duygusal ilişkiyi de diri tutuyor.

Hatıraların Dramaturgisi

Tanıklıkların ve hatıraların anlatılması, sıcak tutulması, kulaktan kulağa kuşaktan kuşağa aktarılması; gençlerin eski dönemlerdeki sanat olaylarından, kurumlarından ve tiyatrodaki müşahhas şahsiyetlerden haberdar edilmesini sağlıyor. Kültürel aktarım da kuşaklar arasındaki bilgi-tecrübe paylaşımı da bu sayede daha etkili biçimde gerçekleşmiş oluyor. Hakan Altıner gibi sanata yıllardır emek vermiş deneyimli kişilerin, başlarından geçen ve sanat hayatlarında önemli olan virajları ve kişileri aktarmaları büyük önem arz ediyor.

Pınar Çekirge’nin yazdığı metin, klâsik anlamda bir dramatik yapıdan çok; anıların iç içe geçtiği, teatral bir bellek örgüsüne yaslanıyor. Oyun, bir zaman dizgesinde akarken, izleyici de Hakan Altıner’in belleğinde bir yolculuğa çıkıyor. Bu yapısal tercih, sahneye bir anı haritası kuruyor. Kimi yerde bir anekdot, kimi zaman da bir fısıltı, bir şarkı ya da bir kahkaha eşlik ediyor bu yolculuğa. Oyun metni, yalnızca bireysel değil; kolektif hafızanın da bir bileşeni. Anlatının içine serpiştirilen Yıldız Kenter, Gencay Gürün, Haldun Dormen, Suna Keskin, Nedret Güvenç, Zihni Göktay, İlhan Şeşen, Dilek Türker, Aydan Şener gibi simalar, tiyatro tarihimizin temsillerine dönüşüyor.

Müzikal Katman: Anlatının Ritmi, Anıların Müziği

Oyunun müzikal yapısı, bir süs değil; doğrudan anlatının ruhunu taşıyan bir damar… Semih Erdoğan’ın direktörlüğü ve müzisyen Alihan Yılmaz’ın eliyle yankılanan melodiler, anılara ritim, hikâyelere tını katıyor. Gonca Birol Bahar şarkıları notalarla değil, kalbiyle söylüyor sanki. Halis Murat Canaz ise oyunculuğuyla bahse konu olan zamanların ruhunu ve karakterlerini, jest ve mimiklerle canlandırıyor. Özellikle, sahnelenen karakter temsilleri –örneğin Nükhet Duru’dan Bedrettin Dalan’a kadar uzanan geniş yelpaze– bir dönemin siyasî ve sanatsal çehresini izleyiciye teatral bir albüm gibi sunuyor. Bu anlamda oyunda, ses ile sözün, suret ile gölgenin, sahne ile hatıranın iç içe geçtiği post-dramatik bir yaklaşım seziliyor.

Teatral Biçim ve Reji Anlayışı

Altıner’in kurguladığı ve yardımcı yönetmen Başak İlhan’ın katkılarıyla biçimlenen rejide gözle görülür bir yalınlık ve kontrollü sadelik göze çarpıyor. Anlatıya zarar vermeyecek ölçüde görsel destekler, Müjdat Kavas’ın görsel yönetiminde sahneye yediriliyor. Oyun, teatral olarak “minimalist bellek tiyatrosu” diye adlandırılabilecek bir biçeme yaslanıyor. Dekorun değil, oyuncunun öne çıktığı, aksesuardan çok bedenin ve sesin araç olarak kullanıldığı bu yapı, anlatının içtenliğini artırıyor.

Zamanla Kurulan Duygusal İlişki

Oyun boyunca seyirci, sadece bir izleyici değil; bir tanık, bir eşlikçi, bir dost oluyor. Yaklaşık iki saat süren bu yolculukta ne yoruluyorsunuz ne de dikkat kaybı yaşıyorsunuz çünkü izlediğiniz şey bir performanstan çok, bir iç dökme, bir içsel konuşma, bir sahne hatıratı. Bu samimi iklimde, “anıların ışığında ısınmak” diye tanımlanabilecek bir duygusal rezonans doğuyor. Oyun bittiğinde âdet yerini bulsun diye alkışlamıyorsunuz; içinizden bir yere sarılıp çıkıyorsunuz salondan. Ve bu hâl, her oyunun başaramadığı bir tema yaratıyor.

Sonuç olarak, “Bu Işıltılı Hayâli Ben Seçtim”, salt bir biyografik anlatı değil; bir tiyatro ahlâkının, sanat duruşunun, nesil tiyatrosunun sahneye taşınmış şekline dönüşüyor. Altıner’in sesinde sadece kendi hikâyesi değil, tiyatronun da sesi yankılanıyor. Ve bu yankı, sahnede kalmıyor; salonda dolaşıyor, dimağa yerleşiyor, yüreğe işliyor.

Toron Karacaoğlu, Ayla Algan, Engin Uludağ, Suna Keskin, Deniz Gökçer, Serpil Tamur, Ayşen İnci gibi nice kıymetli ustanın ya talebesi ya da bir vesileyle çalışma arkadaşı olma ayrıcalığını ve güzelliğini yaşamış biri olarak, Altıner’in sahnede anlattığı her bir durumun ve olayın yalnızca anı paylaşımı değil, bir kuşağın bir diğerine devrettiği sanatsal bir miras olduğunu biliyorum. Zira bu oyun, bir oyuncunun sırf sahneye değil; zamana, hafızaya ve genç kuşaklara armağan ettiği bir tür belgesele dönüşüyor. Belki gösterişli değil ama ihtişamlı çünkü sahici, içten ve her yönüyle gerçek.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet cinsel sohbet