Sanırım Türkiye Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir siyasi parti, bu kadar derin ve ciddi sorunlar ile karşı karşıya kaldı, yetmedi içinde boğuluyor.

CHP, sadece iddialara göre (ki artık iddiaların belgeleri, itirafçıları var), bir suç örgütü ile irtikap, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, tehdit, şantaj vs ile değil, üstüne bir de ve tine belgeleri ile itirafçıları ile sabit bir şaibeli kurultay konusu ile boğuşmakta.

Son konu, yargıda ve sona doğru gidiyor.

Ortadaki tüm delil ve şahitlerin beyanları doğrultusunda, verilmesi beklenen karar, mutlak bultan!

Bu da, şaibeli kurultayın, o kurultay ile iş başına gelen yönetimin tüm icraatları ile birlikte iptali, ya eski yönetimin (Kılıçdaroğlu), ya da bir kayyumun atanması demektir.

Her şekilde bu durum, Türkiye Cumhuriyetinin kurucu Partisi olduğunu iddia eden bir Parti için, Türk demokrasi tarihi için görülmemiş bir ayıp, bir skandal!

Aslında CHP’nin de miadını doldurmuş olmasının ve bitmiş olmasının da bir göstergesi.
Ve tabii bu kronik CHPlilerin hiç umurunda değil!

Peki, böyle bir karar çıkar ise ne olacak?

Hatırlarsanız, son Genel Seçimler öncesinde CHP’den ayrılıp Memleket Partisini kuran Muharrem İnce ve iş bu partisi için şunları çokça neşretmiştik:

Bu ciddi bir parti değil, Kılıçdaroğlu yönetimi ile ve altılı masa mevhumu ile bağdaşmayan, ulusalcı CHPlileri konsolide etmek üzere kurulmuş bir partidir.

Ve bugün diyorum ki, dün ne idi ise, bugün de aynıdır!

Çünkü Kılıçdaroğlu eğer Genel Başkanlığa geri dönecek olur ise, tıpkı Hitler’in vakti ile SA  milisine uyguladığı “uzun bıçaklar gecesi” misali bir operasyon çekecek ve kendi tabiriyle, kendini hançerleyen takımdan kurtulacaktır.

Bu da İmistler, Özgüristler için ihraç manasına, CHP’den aforoz edilme manasına gelir!

Peki bunlar boşta mı kalacaklar?
Hayır, yeniden CHP’ye geçen Muharrem İnce ile birlikte Memleket Partisine geçecekler, alelacele bir kurultay yapacaklar ve Özgür Özel i Genel Başkan olarak seçerek, “yola böyle devam” diyecekler.

Neresinden bakarsanız bakın, CHP de çok derin çatırdama ve kopuş olacaktır.

Yola böyle devam dedikleri yola gelince...
Bu yol hangi yol olacak?
Belgelenmiş bir suç örgütü liderini ve örgütü ve suçları, her ne pahasına olursa olsun, savunmak mı?
Şaibeli bir kurultayın failleri olarak, rüşvetçi bir zihniyetin failleri olarak, siyasete devam etmek mi?
Hangi yüzle?
Hangi sebep veya argümanlar ile?
Bu millet daha sizin hangi sözünüze inanacak?
Kemalizm kisvesi sizi nereye kadar götürür ki?
Zira elinizde başka ne var?

Hazin, çok hazin.

Çünkü bu millet, böyle bir siyaseti, böyle bir siyasi anlayışı asla hakketmiyor.
Evet, son yerel seçimlerde, millet size bir şans verdi, hadi bakalım gösterin kendinizi dedi ve hizmet bekledi.
Peki siz ne yaptınız?
Ankara, İstanbul Büyük Şehir belediyelerinin içinde boğulduğu olaylar belli.
İzmir’in artık ayyuka çıkmış olan yönetimsizlik, beceriksizlik sorunları belli.
Üsküdar belediyesinin sadece bir yılda geldiği iflas noktası ortada.

Yani karne berbat!

Bu hemen her CHP yönetimindeki belediyeler için aynı!
Siyasi partilerin, millete karşı rüştünü ispat edeceği yer Belediyeler.
Oradan aldığı hizmeti değerlendirip, Genel seçimlerde tercihini yapar Türkiye.
Ne verdiniz ki milletin eline, ne sürsünler yüzünüze?
Evet, türlü siyasi oyunlar, planlar kurabilirsiniz, stepne partiler kurabilirsiniz, her şeyi düşünmüş de olabilirsiniz, ancak elinizde barut yoksa, savaşa eli boş gidersiniz.
Elbette ki, yargının kararını hep birlikte göreceğiz.
Ancak öyle, ya da böyle, bu durum, dünyanın hangi ülkesinde olursanız olun, bir siyasi partinin ve yöneticilerinin sonu demektir.
Çünkü artık herhangi bir güven ortamı, gerekçesi kalmamıştır.

Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam