Son haftalarda, sosyal medyada gördüklerim, beni şu soruya itti...
Bazı insanlar, düşünürken ne yaşıyorlar acaba?
Efendim izah edeyim.

Bazı insanlar, ki askeri geçmişleri yok, tek becerileri sosyal medyada fenomencik olmak, birdenbire savunma uzmanları olmuşlar, evrim geçirmişler adeta.

Yine birileri de ki aynı vasıf ve becerilere sahip, ceza hukuku uzmanı olmuşlar ve ha bire ahkam kesmekle iştigaller.
Ama, sırasıyla...

İlk gurubun uykuları kaçıyormuş.
Vay efendim, biz S400leri almışız da, F35 alamamışız da, savunma sanayiimiz çok yetersiz kalmış da, yarın bize saldıracak olunur ise, nasıl savaşacakmışız?!

Pardonda, sizle biz değişik ülkelerde, hatta evrenler de mi yaşıyoruz?

Türk savunma sanayii, tüm dünyada nam saldığı gibi, takdir görüyor, adeta altın çağını yaşıyor.
İHA/SİHA da tartışılmaz dünya lideri konumunda.
Yüz elli yıllık Piaggio Aerospace’i satın almış, Leonardo savunma şirketi ile ortaklık kurmuş, Vural, Koral gibi sistemler ile ün ve korku salmış,
Çelik Kubbe hava savunma sistemini kurmuş, stratejik füzelerle, hipersonik füzeler ile çağ atlamış, Gökbey, Hürkuş, Hürmeti yapmış, hatta ihracatına başlamış,
Kaan ile savaş uçakları konusunda teknolojiyi yakalamak ile kalmamış, üstelik tur attırmış, bir çırpıda, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük siparişine imza atmış iken...
Kara araçlarında açık ara liderliğe koşarken,
En önemlisi ise mühimmat imalatında, hiçbir ülkeye gerek duymadan, patlayıcı maddelerin hammaddeleri dahil, Hepsini tek başına imal edecek sayılı beş ülkeden biri iken,
Türk savunma sanayiimizi hor görmek, bariz deli zırvasıdır, aptallıktır, hatta bildiğimiz beşinci kol faaliyetleridir.

Ki, savunma sanayiinin şu an dahi irca ettiği faaliyetlerin hepsini buraya yazamadım bile.
Böyle iddialar ancak beyin yakar diyeceğim, ancak öyle olsana, bu yalanları, kayıtsız şartsız, sorgulamadan yalayıp yutan ciddi bir kitle var maalesef.
Dolayısıyla bunlar çok tehlikeli hareketler.

Gelelim ikinci guruba.

Hepimizin malumu, İmamoğlu diye bir şahıs var.
Üstüne isnat edilen, içinde çete kurmak da dahil, çok ağır suçlar var.
Kaldı ki, bunlar artık iddia edilmekten çok öteye geçmiş durumda, çünkü artık 30 dan fazla itirafçı oldu.
Etkin pişmanlıktan fayda etmek isteyen 30’dan fazla kişi.
Bunlar suçlarını itiraf ediyor ve bundan ötürü, indirimli ceza alıyorlar, yani cezasız kalmıyor, sadece indirim alıyorlar.
Bu gerçeklik ortada dururken, kimileri kalkmış, itiraf değil, iftira diyorlar!
Tonla MASAK raporları var, yani su sızmaz belgeler!
Rüşveti veren, verdim diyor, alan aldım diyor, paraları taşıyanlar, taşıdım diyor.

Ancak yine o birileri, yok, hepsi yalan, asla olmamıştır, hepsi iftira diyor!

Yahu sizde zerre akıl, fikir, izan kalmadı mı Allah aşkına?
Kameraları değil, gözlerinizi, kulaklarınızı, dahi beyinlerinizi mi bantladılar?
Yani bilemedim ama, gerçekleri inkâr edenlere tıpta ne diyorlardı tam olarak?
Bırakın bu kör inadı arkadaşım.
Gerçekleri kabul edin, suçlu olanı içinizden dışlayın ve adalete yardımcı olun, bu şekilde belki, ama belki bu toplumun gözünde, az da olsa itibar sahibi olarak kalırsınız.
Yok, körü körüne, akıl, mantıktan uzak, bu inadınızda devam eder, adi ve yüz kızartıcı suçların adeta odağı olan, cemazi evveli bile son derece kirli ve şaibeli olan bir şahsı savunmaya devam ederseniz, bu işin sonunda parti namına bir şey kalmayacaktır.
Tarihte görülmemiş bir soygun, hırsızlık, İrtikap ve rüşvet olayı ile karşı karşıyayız, ve CHP bu olayın tam da odağı.
Ya kendi içinizde ve köklü bir temiz eller operasyonu başlatır, kendinizi aklar, milletin karşısına öyle çıkarsınız, ya da bu millet size köklü bir ders verir.

Bakın, doktor olabilirsiniz, bilmem ne olabilirsiniz.
Mesleğinizi icra edersiniz, olur biter.

Bilmediğiniz ve asla bilemeyeceğiniz konular hakkında ahkam kesmeyin.
Sizlerin kim için, kimler için, fani amaçla kalkıp, yerli ve milli olan ne varsa karalama paylaşımları yaptığınızı elbette biliyoruz.
Fakat artık gülünç ve rezil duruma düşüyorsunuz.