ABD-Çin gümrük vergi müzakereleri gölgesinde Afrika’yla ilişkilerimiz

ABD-Çin gümrük vergi müzakereleri gölgesinde Afrika’yla ilişkilerimiz

ABD Başkanı Trump’ın 2 Nisan 2025 günü yaptığı açıklama ile dünya ticaretini sekteye uğratan ilave Gümrük Vergisi GV uygulaması, Çin ile karşılıklı bir mücadeleye dönüştü. Başlangıçta ABD tarafından başlatılan ve 185 ülkeyi kapsayan ilave GV uygulaması daha sonraki aşamada diğer üçüncü ülkelere yönelik uygulamanın 90 gün ertelendiğinin ilan edilmesiyle, şimdilik ticari kargaşa dar bir alana çekildi ve sanki sadece ABD-Çin arasında ticari mücadele şekline dönüştü. Diğer ülkelere yönelik tutum muhtemelen Çin’le varılacak mutabakata bağlı olarak ABD’nin alacağı yeni kararlara bırakıldı.

Çin her ne kadar soğukkanlı davrandı gibi görünse de, ABD üretim ve sanayisini zor durumda bırakacak, özellikle yüksek teknoloji ürünleri üretiminde kullanılan nadir elementlerin ihracatını kısıtlayıcı kararlar ile süreci kendi lehine çevirme gayreti içerisine girdi. Nitekim, Çin 10 Nisan’dan itibaren ABD’ye yönelik sevkiyatlarını durdurdu. Uygulamaya aldığı kısıtlama kararlarıyla esas amacı da ABD’yi müzakere masasına oturmaya zorlamaktı. Nitekim bu konuda başarılı olduğu görünmektedir. Yapılan açıklamalardan anlaşıldığı şekliyle, muhtemelen başlangıçtan bu yana Başkan Trump’ın da asıl hedefi Dünya ticaretinde liderliği kaptırdığı Çin’le mutabakat sağlama amaçlı, müzakere masasına zorlamaktı. Her iki tarafta maksadına ulaşmış gibi görünmektedir. Ancak, dünya ticareti korona salgını sonrası bölgesel krizler ve yaşanan savaşlar nedeniyle zorluktan çıkma gayreti içerisinde iken yeni ve zor bir sürece girdi.

ABD Başkanı Trump’ın başkanlık kampanyası süresince ve göreve başladığı 20 Ocak’tan bu yana takip ettiği politika, ilan ettiği ticari kararlar, dünya ticaretindeki etkisini ilk üç aylık verilere yavaşlama suretiyle yansır iken, Çin ile ABD arasındaki ticaret de 10 Nisan 2025 itibariyle karşılıklı durma noktasına geldi. Ancak, Çin’in durduğu süreci izlediğini söylemek yanlış olur. Bir yandan ABD ile karşılıklı ilave GV ve tedbir konusunda restleşirken bir yandan da yeni pazar arayışına büyük ivme kazandırdı.

Ticari rekabetin en yüksek seviyede tezahür ettiği, gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkenin kendi geleceği ve istikrarı açısından alan elde etme gayret içerisinde olduğu bölge, dünyanın yokluk içerisinde yaşayan en az gelişmiş ancak en zengin bölgesi Afrika kıtasıdır. 2024 yılı itibariyle dünya ticareti geriler iken, ticareti en yüksek seviyede artan 54 ülkeli Afrika kıtasında;  ABD, Çin, İngiltere, Fransa, Japonya, Rusya, İsrail, Hindistan, Meksika, Brezilya vs. gibi bir çok ülke etkin olma yönünde gayretlerini devam ettirse de, Rusya’nın Ukrayna ile olan savaşı, İsrail’in insafsız Gazze işgali, ABD’nin Orta Doğu ve diğer çatışma bölgelerindeki varlığını azaltma yaklaşımı, Çin için ilave bir ticari avantaj anlamına gelmekte bu konu münhasıran üzerinde durulması gereken önemli bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır.

ABD Başkanı Trump’ın ABD’de ekonomisini yeniden canlandırma ve ABD’yi borç yükünden kurtarmaya yönelik hibe ve yardımları kısma kararı, tasarruf amaçlı etkinlik, askeri üs ve asker azaltma yaklaşımı çerçevesinde ortaya koyduğu ekonomik ve siyasi tedbirler, aslında Çin için kaybedilme aşamasındaki ABD pazarını telafi edebilmek için başlattığı süreçte yeni bir avantaj, ilave bir imkan gibi görünmeye başladı.

Çin bir yandan ABD ile ticari müzakerelere yönelik hazırlıklarını sürdürürken Afrika girişimlerini de yoğunlaştırmaktadır. Yapılan beyanatlardan bu hafta sonu her iki ülkenin müzakere masasına oturacağı anlaşılmaktadır. Her iki tarafta müzakere sürecine gergin ve büyük beklenti içerisinde girmekte, mevcut yaklaşımlar ve restleşmelerin sertliği nedeniyle maalesef müzakereler kolay, kısa sürede bir mutabakatla sonuçlanabilecek gibi görünmemektedir. Bu da beklenen olumlu sonucu, dünya ticaretini tekrar rahatlatacak yeni bir yaklaşımı zorlaştırmaktadır.

Dünya ticaretindeki, gerginlik ve ortaya çıkan bu beklenmedik bölgesel olaylar, gelişmekte olan ülkeler, özellikle Türkiye gibi kalkınmasını ihracat odaklı planlayan ülkeler tarafından dikkatle izlenmesi gereken gelişmelerdir. Bu gelişmelerin doğru değerlendirilebilmesi halinde, olumsuz yönlerinin yanı sıra ilave ekonomik imkanların ortaya çıkması da muhtemeldir. Son olarak Hindistan-Pakistan arasında çözülemeyen Keşmir sorunu nedeniyle ortaya çıkan yüksek gerilim ve arzu edilmeyen çatışma riski, Afrika kıtasında sessiz sedasız etkinliğini artırmaya gayret eden Hindistan’ın kendi bölgesel sorunu nedeniyle iç meselelerine yoğunlaşma ihtimalini artırmaktadır. Bu durumda Çin’in etkinliğini şiddetle artırmayı arzu ettiği potansiyel Afrika pazarında önemli bir rakibinin bertaraf edilmesi, bölgede gücünü daha da artıracak nitelikte bir gelişme olarak değerlendirilmektedir.

ABD, Rusya, İsrail, Hindistan gibi kıtada etkin olan ülkelerin kendi iç meselelerine yoğunlaşması Çin açısından olduğu gibi, Türkiye açısından da ilave imkân olarak ortaya çıkmaktadır. Afrika’ya yönelik Sn. Cumhurbaşkanımızın önderliğinde yürütülen anlamlı ve yapıcı “kazan-kazan” anlayışına dayalı politika, Afrika’nın en çok üzerinde durduğu eşit temsil edilme arzusuna dayalı “Dünya 5’ten Büyüktür” sloganıyla yürütülen yeni yüz yıl Türkiye Vizyonu Afrika kıtasında önemli ilave gelişmelere imkân açacak nitelikte görülmektedir. Münhasıran Türkiye’nin kıta da var olan imajı, Asya-Avrupa ve Afrika ile Doğu Avrupa’yı Karadeniz ve boğazlar ile Afrika’ya deniz yolundan bağlayan jeostratejik konumuyla, sahip olduğu olumlu imaj önemli ölçüde süreci destekler niteliktedir.

Ancak, bu süreç ve Türkiye açısından ortaya çıkabilecek ilave ekonomik potansiyelin bizim gibi Çin’de farkında ve kendi lehine en iyi şekilde değerlendirme gayreti içerisinde Çin’in Türkiye’ye yönelik yatırım yapma arzusuyla ortaya çıkan yeni süreci bu çerçevede görmek gerekmektedir. Çin’in Türkiye’de yatırım yapma yaklaşımı oldukça olumlu görülmekle birlikte, büyük bir özen ve dikkatli değerlendirilmesi gerekmektedir. Çin Türkiye’deki gelişmeleri oldukça yakından takip etmekte ve her fırsatta iş birliği arayışı içerisinde, doğal olarak süreci kendi nüfuz alanını genişletme gayreti çerçevesinde değerlendirmekte olduğu görülmektedir. Bu serbest rekabet ortamı içerisinde ülke öncelikleri çerçevesinde önemsenmesi gereken bir imkandır.

Hatta Çin’in bu yeni Türkiye anlayış ve yaklaşımını bir adım da öteye götürerek, Afrika pazarındaki etkinliğini artırmaya yönelik bir arayış içerisinde olduğunu Afrika kıtasında potansiyel olabilecek sektörlerimiz ile özel ilgilenildiğini gıda sektörü başta olmak üzere, birçok sektörümüz ile ilgili hassas değerlendirmeler yaptığı bilinmekte ve doğaldır. Bu amaçla gelecekte kıtada potansiyel gördüğü firmalarımızın Afrika kıtasında isim hakkını alma, temsil etme gibi önemli girişimlerinin olduğunu da ilave etmek gerekmektedir.

Bu girişimler kısa vadede belki Afrika kıtasında yer edinebilecek firmalarımız için bir imkân gibi görülebilir, ancak konuya uzun vade ve istikrar açısından bakıldığında ortaya bir başka boyut daha çıkmaktadır ki, bu marka ve ürünlerimizin Afrika Pazarında etkinliğinin zaman içerisinde azalması veya bu yetkinin üçüncü taraflara bırakılması anlamına gelebileceğine de dikkat etmek gerekmektedir. Kıtadaki varlığımız ve geleceğimiz açısından bu konu üzerinde durulması gerektiği düşünülmektedir.

Sonuç olarak halen bu yönde görüşme yürüten firmalarımızın serbest rekabet kuralları esas olmak kaydıyla, kendi gelecek imkanlarını dikkatli tahlil etmeleri ve mümkün olabildiği ölçüde, mevcut kısa vadeli sorun ve zorlukları bir kenara bırakarak daha uzun vadeli ve istikrar odaklı düşünmeleri kendi gelecekleri, ülkemiz ve hem de Türkiye-Afrika ilişkileri açısından oldukça önemli görülmektedir.


Ömer Faruk DOĞAN
Ankara, 07.Mayıs.2025

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet cinsel sohbet