Diyarbakır Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi Başhekimlik önünde basın açıklamasında bulunan Aküzüm, HAK-İŞ’li emekçiler olarak, aylar önce başlayan Kamu Çerçeve Protokolü sürecini umutla ve sabırla takip ettiklerini söyledi. Bu sürecin emeklerinin karşılığını alacakları, geçim derdine çare olacak bir toplu sözleşmeyle sonuçlanmasını beklediklerini belirten Aküzüm, "HAK-İŞ olarak, yevmiyeler arasındaki yürürlük süresinden kaynaklı farklılıkların giderilmesini, ücretlerde yaşanan gerilemenin telafi edilmesi için taban ücretin 1 bin 800 TL’ye çıkarılmasını, işe yeni başlayanlarla tecrübeli işçiler arasındaki ücret farklılığının olmaması için kıdem zammının ücrete eklenmesini ve birinci yılın ilk altı ayı için ise yüzde 50 oranında zam yapılmasını talep ettik. Ancak aradan uzun bir süre geçmesine rağmen, geldiğimiz noktada TÜHİS’in sunduğu teklif ne yazık ki bizleri hayal kırıklığına uğrattı. TÜHİS; birinci altı ay için yüzde 16’lık bir zam teklifi sundu. Ancak ilk beş ayda gerçekleşen enflasyon şimdiden yüzde 15’e ulaşmış durumda. Yani teklif edilen bu zam, daha cebimize girmeden neredeyse kaybolmuş durumda. Bu nedenle, TÜHİS tarafından sunulan artış oranlarının, bizlerin içinde bulunduğu ekonomik şartları ve geçim mücadelesini yansıtmadığını düşünüyoruz" dedi.
HAK-İŞ olarak teklifi bu haliyle müzakere etmeyi uygun bulmadıklarını açıkça ifade ettiklerini dile getiren Aküzüm sözlerine şöyle devam etti:
"Yüksek enflasyon, artan kira ve temel ihtiyaç fiyatları ortadayken; Alım gücümüz her geçen gün düşerken; Biz hâlâ aylardır sözleşmenin sonuçlanmasını bekliyoruz Sayın Bakanlarımız ve Hükümet Yetkililerimiz tarafından yapılan açıklamalarda ülkemizin büyüdüğü, üretimin arttığı, zor dönemin geride kaldığı ifade ediliyor. Bu gelişmeler biz emekçilere umut veriyor, ancak bu olumlu tabloyu kendi hayatlarımızda yeterince hissedemiyoruz. Bizler, emeğiyle geçinen insanlar olarak sadece adil bir ücret, insanca yaşam ve büyümeden hak ettiğimiz payı talep ediyoruz. Biz yeni ve daha kapsayıcı, taleplerimizi ve beklentilerimizi karşılayacak, mağduriyetlerimizi giderecek bir teklifin sunulmasını talep ediyoruz. Beklentimiz, çalışanı merkeze alan, geçim şartlarını gözeten adil bir teklifin ortaya konmasıdır. HAK-İŞ’li emekçiler olarak bizler emeğimizin hakkını istiyoruz. Türkiye büyürken, emeğin payı küçülmesin diyoruz. Gelir adaletinin sağlanmasını ve toplu sözleşmenin bir an önce tamamlanmasını bekliyoruz. Yetkililer, sürecin devam ettiğini ve yeni bir teklif üzerinde çalışıldığını iletti. Yeni teklifin bir an önce verilmesini istiyoruz. Bizler ülkemizin birliği, refahı ve kalkınması için fedakârca çalışmaya devam edeceğiz. Ama bizler, HAK-İŞ’li emekçiler olarak bugün meydanlardan güçlü bir şekilde sesleniyoruz: Bu süreç daha fazla uzamamalı! Kamu işçisinin iradesi dikkate alınmalı! Sunulacak yeni teklif, emekçilerin beklentisini karşılamalıdır! HAK-İŞ olarak her zaman müzakereden, uzlaşıdan, sorunları masada çözmekten yanayız. Ülkemizin sorunlarına yenilerini eklemek, yeni kaos ve krizlerin yaşanmasını asla istemiyoruz. Ama unutulmasın ki Kamu Çerçeve Protokolündeki taleplerimiz ve beklentilerimiz karşılanmazsa, demokratik haklarımızı kullanmaktan da geri durmayacağımızı ifade ediyoruz. Refahımızı artırmayan, sorunlarımızı çözmeyen hiçbir teklife de evet demeyeceğiz. Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın dediği gibi: "Kırmızı çizgimiz, işçinin iradesidir." Bu iradenin sonuna kadar takipçisi olacağız. HAK-İŞ’li emekçiler olarak, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlar, yaşadığımız zorlu süreçler ve mağduriyetlerimiz göz önünde bulundurularak, Kamu Çerçeve Protokolü’nün bir an önce beklentilerimizi karşılayacak şekilde sonuçlandırılmasını beklediğimizi kamuoyuna duyuruyoruz".
Grup, basın açıklamasından sonra sloganlar atarak dağıldı.
HAK-İŞ ve Öz Sağlık İş Başkanı Aküzüm. "Beklentimiz, çalışanı merkeze alan, geçim şartlarını gözeten adil bir teklifin ortaya konmasıdır"
HAK-İŞ Diyarbakır İl Başkanı ve Öz Sağlık İş Şube Başkanı Mehmet Aküzüm, Kamu Çerçeve Protokolü sürecine ilişkin yaptığı basın açıklamasında, "Beklentimiz, çalışanı merkeze alan, geçim şartlarını gözeten adil bir teklifin ortaya konmasıdır" dedi.
