Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aile ve Sosyal Politikadan Sorumlu 2. Bakanlar Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Azerbaycan Aile, Kadın ve Çocuk Problemleri üzere Devlet Komitesi Başkanı Bahar Muradova, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, Kırgızistan Çalışma, Sosyal Güvenlik ve Göç Bakan Yardımcısı Januzakova Kyiyal Baiyshevna, Türkmenistan Çalışma ve Nüfusu Sosyal Koruma Bakan Yardımcısı Halbibi Taçanjanova, TDT Genel Sekreter Yardımcısı Ömer Kocaman, Özbekistan İstihdam ve Yoksulluğun Azaltılması Bakan Yardımcısı Rano Turdibeyova, Kazakistan Kültür ve Enformasyon Bakanlığı Gençlik ve Aile İşleri Komitesi Başkanı Kairat Kambatov katıldı.
"Bir kadının sahip olduğu imkanlar ve donanım, gelecek nesillerin yaşam kalitesini de doğrudan etkiliyor"
Bakan Mahinur Özdemir Göktaş yaptığı konuşmada, şimdiki çağda kalkınmanın sadece ekonomik büyümeyle ölçülmesinin mümkün olmadığını belirtti. Bakan Göktaş, "Gerçek kalkınma çevresel sürdürülebilirliği, kuşaklar arası adaleti ve toplumsal eşitliği de gözetmelidir. Bu bağlamda toplumların yarısını oluşturan kadınların sürecin merkezinde yer alması bir tercih değil, geleceğini inşa etmenin ön koşuludur. Çünkü bir kadının sahip olduğu imkanlar ve donanım sadece kendi yaşamında değil, gelecek nesillerin yaşam kalitesini de doğrudan etkiliyor. Bunun yanı sıra kadın liderliği, çevresel sürdürülebilirlik konusunda da umut verici çözümler ortaya koyuyor. İklim kriziyle mücadelede yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde yapılan pek çok başarılı girişimin ardında kadın liderlerinin olduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı. Göktaş, "Türk kültürünün her döneminde kadın yeri doldurulamaz bir değer ve kutlu bir varlıktır. Kadınlar Türk dünyasında sadece aileyi şekillendiren kişiler olmamıştır. Onlar arka planda sessiz figürler değil, toplumsal dayanışmanın ve sosyal dokunun temel harcı olmuşlardır. Tarih boyunca yeri geldiğinde Tomris Hatun ve Terken Hatun gibi devleti idare eden liderler, Nene Hatun gibi vatanını savunanlar olarak karşımıza çıkmışlardır. Türkiye olarak bu anlayışla kadınların yaşam standartlarını ve haklarını geliştirmeye, hayatın tüm alanlarına tam ve eşit katılımlarını sağlamaya yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Aynı zamanda kadınların toplumdaki statülerini güçlendirmeyi ve kadın-erkek eşitliğini tesis etmeyi amaçlayan politikalar hayata geçiriyoruz" dedi.
"Kadınlar lehine önemli kazanımlar sağlanmıştır"
Kadın ve erkeklerin kanun önünde eşitliğinin Türkiye anayasasının temel ilkelerinden biri olduğunu belirten Göktaş, "2010’daki anayasa değişiklikleriyle kadınlar başta olmak üzere bazı gruplar için pozitif ayrımcılığa imkan tanınmıştır. Medeni ve ceza kanunları gözden geçirilmiş, kadınlar lehine önemli kazanımlar sağlanmıştır. En üst politika dokümanımız 12. kalkınma planımızda ise kadınların iş gücü piyasasına katılımın arttırılması ve fırsat eşitliğinin tüm bütçeleme süreçlerine entegre edilmesi yer almaktadır. Ayrıca kız çocuklarının ve kadınların eğitiminin iyileştirilmesiyle kadınların karar alma mekanizmalarına tam ve etkin katılımı da vurgulanmaktadır. Bu doğrultuda temel politikalarımızı kadının güçlenmesinin kadına yönelik her türlü ayrımcılığın ve şiddetin ortalığının kaldırılması vizyonu doğrultusunda kurguladık. 2024-2028 dönemini kapsayan kadın güçlenmesi strateji belgesi ve eylem planında eğitim, ekonomi, sağlık, liderlik ve karar alma mekanizmalarına katılım ile çevre ve iklim değişikliği olmak üzere 5 temel politika eksenine yer verdik. 8 Mart 2025 tarihinde yayınlanan kadın güçlenmesi konulu Cumhurbaşkanı Genelgesiyle eylem planının merkezi ve yerel düzeyde etkin uygulanması yönünde tedbirler aldık. Yürütülen çalışmaların takibi için kadın güçlenmesi koordinasyon kurulunu oluşturduk" diye konuştu.
"Bin 248 yeni kadın kooperatifi kurulmasını sağladık"
Aynı zamanda il düzeyinde yürütülen çalışmaları izlemek için de koordinasyon kurulları oluşturarak Türkiye’deki her bir şehre özel eylem planları hazırlayacaklarını belirten Göktaş, "Kadınların sürdürülebilir kalkınmadaki rolünde hem geleneksel değerler hem de modern dünyadaki dinamikler etkilidir. Kadınlar aileyi ve toplumu bir arada tutan, değerleri koruyup geleceğe aktaran temel figürlerdir. Bunun yanı sıra kadınların güçlenerek ekonomi, siyaset ve sosyal alanlarda daha aktif rol üstlenmeleri de hayati bir öneme sahiptir. Özellikle kadınların iş gücüne daha fazla katılımı, ekonomik büyüme ve kalkınmanın hızlanmasına doğrudan katkı sağlar. Bunun yanı sıra toplumsal refahın artmasına, gelir dağılımın iyileşmesine ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasına zemin hazırlar. Bu doğrultuda kadınların çalışma hayatında karşılaştıkları engelleri ortadan kaldırmak amacıyla önemli yasal düzenlemeleri hayata geçirdik. Kadınların girişimcilik ve kooperatifçilik yoluyla güçlenmesi önemli önceliklerimizden biridir. İlgili bakanlıklarla yürüttüğümüz çalışmalarla bin 248 yeni kadın kooperatifi kurulmasını sağladık" ifadelerini kullandı.
"OECD’de kadın-erkek eşitliğine duyarlı bütçelemeyi uygulayan 23 ülkeden biridir"
Göktaş, kadın kooperatiflerini güçlendirmek ve sürdürülebilirlik sağlamak için potansiyel kurucu kadınlara eğitimler verdiklerini vurguladı. Göktaş, "Kadın kooperatiflerin ürünlerinin daha nitelikli bir stratejiyle pazarlanmasına katkıda bulunuyoruz. Bunun yanı sıra kadınların ve kız çocukların dijital ve yeşil dönüşümde yeni beceri ve yetenekler kazandırılması da önceliklerimiz arasında. Türkiye’nin Mühendis Kızları Projesi ile mühendis olmak isteyen kızlara burs ve mentorluk desteği veriyoruz. Ne eğitimde ne istihdamda kadınların yapay zeka ve veri bilimi alanındaki yetkinliklerini artırmak ve kariyer yolunu açmak üzere özel bir eğitim programı başlattık. Temiz teknoloji alanında çalışan girişimci kadınların büyümelerine katkı sağlıyoruz. Dijitalleşmenin, kadınların sürdürülebilir kalkınmanın rolünü yeniden şekillendiren önemli bir faktör olduğu bilinciyle çalışmaya devam ediyoruz. Öte yandan kadın-erkek fırsat eşitliğini sağlamadan en etkili araçlardan birinin eşitliğe duyarlı bütçeleme olduğuna inanıyoruz. Yürüttüğümüz projeyle eşitliğe duyarlı kamu politikaları ve bütçe süreçlerini yaygınlaştırıyoruz. Bugün ülkemiz Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nde (OECD) kadın-erkek eşitliğine duyarlı bütçelemeyi uygulayan 23 ülkeden biridir. Türkiye olarak sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda kadınların temel hak ve özgürlüklerinden tam ve eşit şekilde yararlanmaları için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Diğer yandan kadına yönelik şiddetle mücadelemizi sıfır tolerans ilkesiyle yürütüyoruz" şeklinde konuştu.
"Eğitimi desteklemeli, şiddetsiz bir yaşam hakkını güvence altına almalıyız"
Ülke genelinde oluşturulan şiddet önleme ve izleme merkezleri ve kadın konuk evleri aracılığıyla mağdurlara koruyucu ve önleyici hizmetler sunduklarını belirten Göktaş, "Kadınların modern toplumdaki yeri hem sürülebilir kalkınma hem de geleneksel değerlerin yaşatılması açısından kritiktir. Bugün sürdürülebilir bir gelecek için yapmamız gereken çok açık. Kadınlara sadece alan açmak değil, aynı zamanda bu alanlarda güçlenmelerini sağlamaktır. Eğitimi desteklemeli, şiddetsiz bir yaşam hakkını güvence altına almalıyız. Ekonomik hayata katılımda kadınların önündeki engelleri kaldırmalı, bilgi ve deneyimlerini karar süreçlerine dahil etmeliyiz. Zira kadınların güçlenmesi sadece bireysel bir kazanım değil, aynı zamanda ailenin refahı ve nesillerin sağlıklı yetişmesi açısından da hayati önem taşımaktadır" ifadelerini kullandı.
"Ailenin güçlenmesi geleceğimizin de teminatıdır"
Aile kavramının Türk devlet geleneği içerisinde toplumun temeli olduğunu belirten Göktaş, "Türkiye, Türk Devletler Teşkilatı’nı ortak tarih ve kültüre dayanan bir aile meclisi olarak görmektedir. Teşkilat bünyesinde 135’i aşkın iş birliği mekanizması bulunmaktadır. Bu ortak hedefleri ulaşma kararlarımızın da göstergesidir. Bu birlikteliği anlamlı kılan en temel unsur derin sosyal kültürel bağlarımızdır. Bu anlamda ailenin güçlenmesi geleceğimizin de teminatıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile 2025 yılının Aile Yılı ilan edilmesi bu önemin somut bir ifadesidir. Bu ilan, hem ulusal düzeyde aynı zamanda Türk dünyasında da aile odaklı politikaların güçlendirilmesi yönünde bir çağrı niteliği taşımaktadır. Türk Devletler Teşkilatı bünyesinde geçtiğimiz yıl temelini attığımız aile ve sosyal politika konularındaki iş birliğimizi daha da güçlendirecek adımları atıyor olmaktan ayrıca memnuniyet duyacağız" dedi.
TDT çerçevesinde düzenlenen toplantının sonunda ilgili bakanlıklar arasında belge imzalandı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş: "Ülkemiz OECD’de kadın-erkek eşitliğine duyarlı bütçelemeyi uygulayan 23 ülkeden biridir"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, "Bugün ülkemiz Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nde (OECD) kadın-erkek eşitliğine duyarlı bütçelemeyi uygulayan 23 ülkeden biridir "dedi.
