• Kültür-Sanat

Unutulmaya yüz tutmuş Zihgir Yüzüğü yaşatılmaya çalışılıyor

Unutulmaya yüz tutmuş Zihgir Yüzüğü, Türk okçuluğunun kültürel mirası olarak yaşatılmaya çalışılıyor.
Türk okçuluğunun kültürel miras ögelerinden biri olan Zihgir Yüzüğü, yüzyıllardır başparmak çekimi yapan Türk savaşçılarının kullandığı özel bir ekipman olarak biliniyor. Zihgir; kaşık, dil ve eşik adı verilen üç bölümden oluşuyor. Kirişin parmakla temasını keserek atışın daha güçlü ve isabetli olmasını sağlayan bu yüzük, günümüzde hem fonksiyonel hem de kültürel bir değer taşıyor. Zihgir ustası ve geleneksel Türk okçuluğu ile ilgilenen Ahmet Samet Günaydın, zihgir yapımında genellikle manda boynuzu gibi dayanıklı ve işlenebilir malzemeler kullandığını söylüyor. Günaydın, "Zihgir yüzüğü ağaç, kemik, boynuz gibi doğal malzemelerin yanı sıra sentetik malzemelerden de üretilebiliyor. Genel olarak okçular kullanıyor ama aksesuar olarak tercih edenler de var" dedi.

"Zihgir yüzüğü her türlü malzemeden yapılabilecek bir ürün"
Zihgirin ağaç, kemik ve boynuz türevleri gibi bir çok malzemeden yapılabileceğini söyleyen Ahmet Samet Günaydın, "Zihgir Yüzüğü, Türklerin ok ve yay kullanımında kullandığı, kirişle parmağı ile temasını kesmek amacıyla kullandığı bir yüzük cinsidir. Zihgir, 3 parçadan oluşur. Üst kısmına gelen kısım kaşık, deri kısmı dil ve kirişe temas eden kısmına da eşik ismi verilir. Tarih, Türkler var olduğu sürece hep başparmak çekimi yaptığı için zihgirin tarihçesi milattan öncesine kadar dayanıyor. Manda boynuzu, dayanıklı ve işlemesi kolay bir malzemedir. O dönemdeki şartları ele alırsak, işlemesinin kolay olması ve sağlamlığından dolayı manda boynuzu kullanılmış. Zihgir Yüzüğü her türlü malzemeden yapılabilecek bir ürün. Ağaç türevleri, kemik türevleri, boynuz türevleri ve sentetik ürünlerden üretimini yapmaktayız. Genel olarak okçulardan bir talebimiz oluyor. Aksesuar olarak kullanmak isteyenlerde müracaat ediyor" diye konuştu.

"Zihgir, savaşın ince zarif halkasıydı"
Zihgir Yüzüğü’nün tarih boyunca diplomatik anlamlar taşıdığını belirten Günaydın, "Kemal Keş Mustafa Efendi’nin Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki Lala İsmail Bölümü Kavsnamesi El Yazmasında zihgirlerin pirinin Hazreti Ali (Radıyallahü anh)olduğundan bahseder. Bu rivayette bir gün Hazreti Hasan ve Hüseyin(Radıyallahü anha) ok atma antrenmanı yaptığı esnada, parmaklarının yaralandığı ve Hazreti Ali Efendi’mizin onlara Zihgir Yüzüğü yaptığı rivayet edilir. Aynı zamanda Fatih Sultan Mehmet bir zihgir ustasıdır. Zihgir Yüzüğü ile diplomatik mesajlar verildiği zamanlar olmuştur. Zihgir, atış dışındayken yukarıya doğru bakar. Atış esnasında aşağı doğru bakar. Elçi görüşmek için geldiğinde ilk olarak padişahın başparmağına bakar. Zihgir eğer yukarı doğru bakıyorsa konuşma yapılabilir ve barış imzalanabilir. Yüzük şayet aşağı doğru bakıyorsa, elçi hiçbir şey söylemeden geri çıkar. Çünkü konuşulacak bir şeyin kalmadığı ve savaşılacağı anlamına gelir. Türklerin diğer kavimlerden daha iyi okçular yetiştirmesinin sebebi aslında atış tarzıdır. Diğer kavimler 3 parmak çekişi yaparken biz Türkler, mandallama tekniği dediğimiz 5 başparmak atışını yapıyoruz. Bu okun, atın üstünde daha rahat çekilip atılmasını hem de yayda sabit durmasını sağlıyor. Daha teknolojik hale gelmiş oluyor. Zihgir, savaşın ince zarif halkası olup isabet oranını arttırıyor" dedi.
Cem Sultan
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet cinsel sohbet